PEN Ekim kitabı: Şebnem İşigüzel’den yüzyılın romanı Memoria
Hanene Ay Doğacak adlı öykü kitabıyla ses getirdi ilkin Şebnem İşigüzel. 1994 Yunus Nadi öykü ödülünü de kazanan bu unutulmaz kitabıyla başladı edebiyat yolculuğuna. Üretken bir kalem oldu, ama en az bunun kadar önemli bir şeyi de taşıdı hep, cesareti. Her türden tabuya da kalemiyle diklenmekten geri kalmadı. İyi yazdı, iyi okundu, sevildi. Son romanı Memoria da onun 30 yılı aşkın yolculuğunun en görkemli yapıtı olmakla kalmadı, Türkiye’nin 100 yılını da tüm canlılığı, renkliliği, farklılığı, inanılmazlığıyla karşımıza getirdi. Büyük bir okuma zevki de veren bu her bakımdan hacimli, dopdolu romanı Türkçeye armağan eden Şebnem İşigüzel’i kutluyor, PEN Türkiye Ekim kitabı olarak seçtiğimizi mutlulukla duyuruyoruz.
PEN Türkiye
PEN Ağustos - Eylül - Ekim seçimi: Ferit Edgü’nün tüm kitapları
Sözlüğünde ne yoktu: nobranlık yoktu, gürültüden uzaktı, kabalığı yazısının semtine uğratmadı, kalabalıkla da başı pek hoş değildi, ortalama beğeniye kulakları da, gönlü de kapalıydı, niye kapalı bir yazar sayıldı, anlaşılır gibi değil, yapıtı gibi okurunu da yavaş yavaş, sabırla yarattı, geliştirdi, yok da satmadı çok da, ama çok yok onun gibi denildi, yazıyı vicdan bildi ve bunun sorumluluğunu hissettirdi, Türkçeye edebiyatla, edebiyata Türkçeyle yeni bir yol açtı, iyi ki uzun sürdü yolculuğu, kaç kuşak ve daha kaç kuşak Ferit Edgü’yü hayranlıkla, merakla okuyacak, edebiyatın her şeyden önce bir dil işi olduğunu anlayacak ve Türkçeye tutkuyla bağlanacak.
İyi ki denediniz Ferit Edgü, küçürek öyküler ve kocaman romanlar yazdınız, sözcüklere bakmayı öğrettiğiniz gibi resme de nasıl bakacağımızı gösterdiniz.
İlhan Berk’in dizeleriyle “İşte bütün ama bütün bunlar için sana teşekkür ederim.”Artık anısı kitapları olan Ferit Edgü’yü saygıyla anıyor, tüm kitaplarını Ağustos-Eylül-Ekim kitapları olarak seçtiğimizi bildiriyoruz.
PEN Türkiye
Sevgili ve Sayın üyeler,
Aydınlık insanlarımızı, yol göstericilerimizi, edebiyatımızın ve gazetecilik yaşamımızın çınarlarını birbiri peşi sıra yitiriyoruz. Mario Levi, Füruzan… Derken örgütçülüğü ve vefa duygusuyla her daim yanımızda olan üyemiz Arif Keskiner’den sonra, bugün de Cumhuriyet yazarı, basın ve barış dünyamızın yazarı Ali Sirmen’i yitirdik.
Kötülüğün egemen olduğu ülkemizde, iyiler ve iyilikler hızla azalmakta. O nedenle sizleri daha çok güç birliğine, daha çok dayanışmaya, daha çok direnmeye, daha çok mücadeleye, daha çok kucaklaşmaya davet ediyoruz.
Düşünce ve İfade Özgürlüğü töreni 21 Şubat 2024 çarşamba günü saat 16.30’da, İstanbul YKY binasındaki Loca’da yapıldı. Türkiye Yayıncılar Birliği tarafından düzenlenen ödül töreninin açış konuşmasını başkan Kenan Kocatürk yaptı. 40 yıldır verilen bu ödülleri bu yıl son kez vermiş olma dileğinde bulundu. Düşünce ve ifade özgürlüğünün her yıl daha da kısıtlandığı dile getirdiği konuşmasında sansürün de ağırlaştığına dikkat çekti. Bu konuda hazırlanan yıllık raporun da dağıtıldığı törende, yazar Yavuz Ekinci, Güldünya Yayınevi ve Türkiye Gazeteciler Cemiyetine ödül plaketleri sunuldu. TGC’ye ödülünü Türkiye Yazarlar Sendikası başkanı Adnan Özyalçıner ile PEN Türkiye yönetim kurulu üyesi Haydar Ergülen birlikte verdiler.
Önceki gün hayret ki ne hayret bir şey oldu! 21 Mart Dünya Şiir Günü nedeniyle, Kırmızı Kedi-Pera’da 2024 PEN Şiir Ödülü’nü Enis Batur’a sunacağımız ödül törenimiz vardı. Ve Enis Batur kendi ödül törenine geldi! Hayret dediğim bu. Onu biraz tanıyan törenlerden, övgülerden, sosyalleşmekten nasıl kaçtığını bilir. Gelmekle kalmadı, törene katılanların mutlu etti.
Çok ciddi “örgütlü kötülükle” (bu terim Attila Aşut’a ait) ezilmemeye çalıştığımız şu dönemde hâlâ şiir yazılması, kitapların basılması ne büyük nimet, ne büyük sığınak, ne büyük güvence, ne büyük umut. Hele hele hayatı ve hayatın anlamını çoğaltan yazıların kâğıda dökülmesi...
PEN olarak ödül gerekçemizde Enis Batur’un bütüncül edebiyatçı kişiliğine, tüm sanatlarla olan ilişkisine, öncülüğüne, özgünlüğüne, çok yönlü üreticiliğine, vurgu yapmıştık.
-Enis Batur; kadim bir cümlenin benzeri olarak söylemek gerekirse, ‘şiirsel olan hiçbir şey bana yabancı değildir” anlayışını uzun yıllardır derinden kavradığını göstermiş bir şairdir.
-Onun şiiri bir yerlilik ve evrensellik karşıtlığı barındırmaz. Yazılmış her şiirin yeniden yazılabileceğine ve şiirde hiçbir tarzın, biçimin eskimeyeceğine en iyi örneklerden biri onun şiiridir.
-Şiiri, edebiyatın üstünde tutmadığı yazılarından, söyleşilerinden anlaşılır ve şairlerin çoğunca gizli bir kabul içeren ‘şiirin aristokrasisi’nden uzak oluşu da, alçakgönüllü büyük yazar kimliğine, büyük şairliği de ekler.
Ecinniler dergisi ile söyleşi - PEN Şubat 2022
1950 kuşağının önde gelen kalemlerinden Adnan Özyalçıner ile Zeynep Oral ve Sevin Okyay'ın söyleşisi
Kedili Kütüphane 12. Bölüm Konuk Haydar Ergülen
"Kod Adı: MASKE 2021" şiir dergisi - PEN söyleşisi
Füruzan’la Sevin Okyay’ın NTV Radyo için yaptığı sohbeti sunuyoruz:
Dünya Şiir Gününde PEN Şiir Ödülü'nü kazanan Erdal Alova ile (21 Mart 2021)
PEN : Ayfer Tunç ile söyleşi - Haydar Ergülen
Sabahattin Ali ve Toplumsal Cinsiyet üzerine Rahime Sarıçelik’in konuşması.
PEN Öykü söyleşisi: Mehmet Zaman Saçlıoğlu ile Zeynep Aliye'nin öykü odaklı söyleşisi:
”Senin Adın Corona Olsun” kitabının yazarı Umur Talu’yla Zeynep Oral sohbeti:
2020 PEN Şiir Onur Ödülü sahibi Ahmet Telli’yle Haydar Ergülen sohbeti: