PEN’DEN MAYIS AYI KİTAPLARI: Kuvayı Milliye Destanı - Gülünün Solduğu Akşam

Sen bizim gönlümüzde açmadan solan

Bağımsızlık Gülü’ydün! 

“Yerden alıp o gülü

Hangi gülü?”

diye soruyordu halkın doktoru, sözcüklere şefkat aşılayan ve şiirleriyle merhamet saçan, adı, kendisi, şiiri, fikri, hepsi birbirinden güzel Ceyhun Atuf Kansu. Şiirin sonunda da yanıtlıyordu: “Mustafa Kemal’in bahçesine

Bir ulusun suladığı beslediği

Yediveren bağımsızlık gülü”. 

O ‘Bağımsızlık Gülü’, 19 Mayıs 1919’da başlayan Kurtuluş Savaşı’yla açtı. Nazım Hikmet ‘Bağımsızlık gülünün açtığı akşam’ın destanını yazdı, Kuvayı Milliye Destanı(Yazılış 1941, ilk yayımlanış Kurtuluş Savaşı Destanı adıyla, 1965, Yön).

Cumhuriyet bahçesini tarumar etmeye, gülleri kanatmaya, karanfilleri karartmaya çok erken başladılar, ‘fırsatçısı, fesatçısı, hayını’, gericisi, yobazı, ırkçısı, elbirliğiyle, işbirliğiyle…

53 yıl sonra, 1972’de halkın evlatlarından Üç Fidan, Deniz, Yusuf ve Hüseyin, üstüne üstüne yürüyemediğimiz, yüzüne yüzüne tüküremediğimiz cellatlar tarafından asıldı. 

Turgut Uyar, “Herkes ne zaman ölür; elbet gülünün solduğu akşam!” dedi. 

Erdal Öz, Üç Fidan’ın mapustan da yoldaşıydı, onları Gülünün Solduğu Akşam’a yazdı. 

5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan gece de, ‘Bağımsızlık Gülü’nün solduğu akşam’ oldu.

PEN Türkiye, Bağımsızlık Gülü’nün açtığı, Nazım Hikmet’in Kuvayı Milliye Destanı ile,

Bağımsızlık Gülü’nün solduğu, Erdal Öz’ün Gülünün Solduğu Akşam’ı, 

ayın kitapları olarak seçmekten, hem sevinç hem keder duyuyor!

 

PEN Türkiye