İstanbul'da doğdu. İzmir Amerikan Kız Lisesi ve Paris Yüksek Gazetecilik Okulu'nu bitirdi. Sorbonne Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tiyatro Araştırmaları Bölümüne devam etti. 1968-2001 yıllarında Milliyet Gazetesi'nde çalıştı. 1972'de arkadaşlarıyla birlikte Milliyet Sanat Dergisi'ni kurdu yönetti. Türkiye Tiyatro Eleştirmenleri (TEB), KA-DER , WINPEACE, Nazım Hikmet Kültür Sanat Vakfı kurucularından. Birçok kitabı arasında "Leyla Gencer:Tutkunun Romanı" İngilizce, Fransızca ve İtalyanca yayınlandı. 2001'den bu yana Cumhuriyet Gazetesinde yazar.
5 Mart 2019
Sevgili / Sayın PEN üyeleri,
Yerel yönetim seçimlerinin yapılacağı 31 Mart günü yaklaştıkça milletin sinirleri daha da bozulur ve gerilir oldu. Cumhurbaşkanı ülkeyi "Türkiye'de iki ittifak var - Cumhur ittifakı ile zillet ittifakı" diye ikiye bölerken , kendine biat etmeyen tüm yurttaşları bir kez daha düşman ve "vatan haini" belledi. "AKP'ye oy verenden Allah hesap sormaz" diyerek dünyada sağlanamayan cenneti öteki dünyada vaad eden bir zihniyetle karşı karşıyayız.
Bir yanda Sivil Toplum Kuruluşlarının yok edilmeye çalışıldığına tanıklık ediyoruz; öte yanda Nâzım Hikmet, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu ve Türkan Saylan'ı "Devlet ve din düşmanı" ilan edilmesine...
Bu ülkenin düşünen, hakkaniyet ve vicdan sahibi insanları; eşit yurttaşlık haklarını savunanlar ; çağdaş demokratik, laik hukuk devletine inananlar bu dört ismi Nazım Hikmet, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu ve Türkan Saylan 'ı her daim minnetle anacak. İnanç dünyamıza, tıp ve eğitim dünyamıza, gazetecilik mesleğine, edebiyatımıza, Türkçemize, ilim dünyamıza yaptıkları katkıları; çağdaşlık yolunda hizmetlerini bilecekler. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Ancak o karanlık kokuşmuş zihniyet sahiplerinin nasıl anılacaklarından pek emin değilim.
Bu hafta boyunca 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle bir kez daha ülkenin her köşesinde kadın sorunları ve eşitsizlik irdelenecek .
Türkiye, Dünya Ekonomik Forumu araştırmasına göre Toplumsal Eşitsizlik sıralamasında 144 ülke arasında 131. sırada... 2018 Yılında 440 kadın öldürüldü. 317 kadına cinsel şiddet uygulandı. Bugüne dek kadınların kazanmış oldukları bir çok hakkın altının oyulduğu; göz göre göre karşı devrim uygulamalarının hayata geçirildiği; laiklik ilkesinin yok edildiği dönemlerden geçmekteyiz. Bir kez daha bu altını çizdiklerimin sadece bir "kadın sorunu" olmadığını bir "demokrasi sorunu" olduğunu vurgulamak isterim.
PEN Yönetim kurulu olarak bu yıl PEN DUYGU ASENA ÖDÜLÜ'NÜN CUMARTESİ ANNELERİ'NE veriyoruz.
Türkçenin kadın haklarına en duyarlı kalemlerinden, kadın hareketinin öncülerinden sevgili Duygu Asena adına düzenlenen PEN Ödülünü , özellikle bir kadın direnişi olarak öne çıkan ve süren Cumartesi Anneleri’ne sunmak, hem doğal hem de çok anlamlı olur diye düşündük. 2019 PEN Duygu Asena Ödülü’nü, kayıpları kayıbımız, acıları acımızdır duygusuyla, yılmaz Cumartesi Anneleri’ne saygıyla, hayranlıkla sunuyoruz. Gerekçemizin tümünü sitemizde okuyabilirsiniz.
Mart Ayı için de Aydın Öztürk'ün "Cumartesi Anneleri" adlı şiir kitabını "Ayın kitabı" olarak belirledik. " Eğer yolunuz beyoğluna düştüyse /ve günlerden cumartesiyse" ... diye başlayıp , "çığlıkların fotoğrafı olur mu demeyin/ dönüp de bakın, gözlerindeki küllerde" sıcak sakladıkları oğul özlemlerine" diye biten şiiri anımsayarak...
İlişikte 11 Mart'ta Maya- Cüneyt Türel Sahnesinde yapacağımız Ödül Töreni davetiyenizi bulabilirsiniz. Hepinizi bekliyoruz. Kucaklaşmak, sorunları tartışmak, eleştirileri, kaygıları, sevinçleri, beklentileri ve umutları paylaşmak için bundan iyi fırsat mı olur!
Sevgili ve Sayın Üyeler
Uluslararası PEN'in yurt dışında yıl boyunca süren çeşitli toplantılarına , PEN Türkiye olarak katılmamız maddi koşullar nedeniye neredeyse imkansız hale geliyor. Üyelerimiz içinde edebiyat konuları üzerine bildiri verebilecek, konuşma yapabilecek düzeyde dil bilenler, bu toplantılara katılmak üzere lütfen bize başvursunlar. (Hem Tarık Günersel'e tgunersel@gmail.com ve bana zeynep@zeyneporal.com ) Yol ve katılım masraflarını kendileri karşılamak üzere örneğin ilk toplantı: Slovenya'nın Bled Kentinde. Hem bir Edebiyat Festivali var (kendi öykü ya da şiirlerinizi okuyabileceksiniz) hem de "Edebiyat ve Dünyada Barış" konuları ele alınacak...