Sevgili ve Sayın PEN Üyeleri,

13 Kasım Pazar günü İstiklal Caddesinde patlayan bomba,  hepimizden  bir şeyler alıp götürdü. Ancak ateş düştüğü yeri yakar.  6 Can, yaşamdan koparıldı. Anneydiler, çocuktular,  gençtiler. Geriye onulmaz acılar; hala  ikisi yoğun bakımda olan 80 yarılı; o anların korkusunu, dehşetini asla üzerlerinden atamayacak olanlar; ve binlerce karanlık soru kaldı…

Bugüne dek terörün hiçbir soruna çare olduğu, hiçbir sorunu çözdüğü görülmemiştir. Sadece  ve sadece  daha çok şiddette yol açar. Şiddet şiddeti doğurur… Bu inançla ve bilinçle, terörü lanetlerken, kayıplarımızın ailelerine, tüm sevenlerine ve milletimize başsalığı dilerken, bir de açıklama yayınladık. 

Şairlerimizden yola çıkarak, “Ölüm adın kalleş olsun” başlıklı açıklamamızda “Yaşam hakkını savunmak; can güvenliğini korumak, düşünceleri özgürce ifade etmekle eşdeğerdedir. Bunlardan birini ortadan kaldırmak, hepsini ortadan kaldırmaktır,” diyorduk.

Tam da seçim sürecine girmişken, bu süreci şekillendirmeye, bu süreci engellemeye, zedelemeye kalkanlarla, şiddetten, kaostan, terörden medet umanlar  arasında  kaybolmamak için şöyle diyorduk:

“Hangi karanlık odak, hangi örgüt tarafından işlenirse işlensin, insanları birbirine düşman etmekten, özgürlüklerin kısıtlanmasından başka bir sonucu olmayacak bu katliamın tüm yönleriyle açığa çıkarılması ve bir daha yinelenmemesi için gereken önlemlerin alınması en büyük dileğimiz. “ (Açıklamamızın tümünü  PEN sitemizde bulabilirsiniz. www.pen.org.tr)

Sevgili PEN Üyeleri,

TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı  3-11 Aralıkta yer alacak.    39 . Kitap Fuarının Onur Konuğu üyemiz Nazlı Eray.   Buradan onu kutluyoruz.  Fuara ilişkin tüm ayrıntıları www.istanbulkitapfuari.com adresinden okuyabilirsiniz. Fuardayken   PEN standına uğramayı, hatta orada arkadaşlarımıza yardımcı olmayı unutmayın.

Kasım ayı kitabı  olarak, kısa bir süre önce yitirdiğimiz Ahmet Tulgar’ın tüm kitaplarını seçtiğimizi  bildiririz. Gerekçesini yine sitemizde bulacaksınız.

Değerli üyemiz Gökhan Akçura  kısa bir süre önce önemli bir konuya dikkatimizi çekti. Diyor ki Akçura: “Son senelerde bazı yayınevleri yazarlarla yaptıkları sözleşmelerde eserin senaryo/ film/ dizi haklarını da (ekstra bir ödeme yapmadan) alıyorlar.”  Buna örnek de vermiş. İşte ünlü bir yayınevinin sözleşmesinden bir alıntı: 

"Eser sahibi sözleşme konusu eserin her türlü yazılı (kitap, cep kitabı, senaryo, dergi, gazete ve benzeri her türlü yazılı baskılar), görsel, sözel, elektronik (CD, VCD, DVD, bant. kaset, plak, disk, disket ve benzeri her türlü ürünler), e kitap, internet, dijital ve benzeri her türlü ortamlarda" yayma, temsil, umuma iletim hakkı  (...) "yayıncıya bu sözleşmedeki koşullarla devir ve temlik etmiştir."

Şöyle devam ediyor: “Zaten çok az bir telif karşılığı verilen eser, bu madde sayesinde bütünüyle yayıncının malı oluyor. "Senaryo" dediğin anda bütün haklarını vermiş oluyorsun. Bu konuda bir uyarı, karşı kampanya vb. bulunmadığından, ve genellikle de sözleşmeler bu ayrıntıda okunmadığından yazarlar imzayı basıyorlar.”

Hepinizin dikkatine… Önümüzdeki günlerde yayıncılar Birliğiyle bu konuyu  gündeme almaya ve bu konuda  girişimde bulunmayı umuyoruz.

Sevgili Üyeler,

Unutmadınız değil mi: 17 Aralık 2022 saat 11.00 - 13.00 arasında Genel Kurul’umuz var. Hepinizi bekliyoruz.

Kutuplaştırmaya,  ayırımcılığa, şiddete hayır diyerek…

Umuda ve dayanışmaya özlemle…

Karanlığı aydınlığa dönüştürmeye hasretle…

Sevgi ve Saygıyla.

Zeynep Oral.

Başkan. 

PEN Türkiye.