Uluslararası saygınlığı olan değerli yayıncı ve PEN üyesi Ragıp Zarakolu Türk Ceza Kanunu 301. maddesinden dolayı, 17.6.2008 tarihinde yapılan duruşmada hüküm giydi. Aynı gün yayıncı Sırrı Öztürk hakkında devam eden 301. madde yargılamasında, Türk Ceza Kanunun 301. maddesinde yapılan son değişiklik uyarınca, Adalet Bakanlığından izin alınmak üzere durma kararı verildi. Bu iki yargısal örnek, Türk Ceza Kanunu 301. maddesinde yapılan değişikliğin, gerçekten de demokrasi kaygıları ile yapılmadığına ilişkin muhalif görüşleri haklı çıkarmıştır. Her iki karar da AKP iktidarının demokrasi yüzünü gösteren bir turnusol işlevine sahiptir. Bilindiği gibi, düşünce ve düşünceyi açıklama özgürlüğüne karşı bir içeriği olan ve cezai yaptırımlar içeren "ünlü" 301. madde geçtiğimiz aylarda makyajla güzelleştirilmişti! Bu makyaj, özellikle AB müktesebatı kaygıları ile yapılmış bir vitrin düzenlemesiydi. İktidarın demokrasi anlayışını çok iyi yansıtan bu yasal düzenleme, günlük uygulamada "sağlamasını" Ragıp Zarakolu ve Sırrı Öztürk davaları ile yaptı. İktidarın demokrasisi bir vitrin demokrasisidir. İktidar gerçekten demokrasi istemiyor, gerçekten düşünce özgürlüğü ve düşünceyi açıklama özgürlüğü konusunda içten değil. Kendine, iktidarının kaynağına güvenen bir iktidar düşünceden, kitaptan, yazıdan asla korkmaz. İktidar, 301. madde uygulaması ile, demokrasiyi değil, demokrasiciliği, vitrin demokrasisini yeğlediğini göstermiştir. Bu tutumu bizleri şaşırtmasa da, antidemokratik ve çağdışı niteliğine dikkat çekerek kınıyor ve duyarlı tüm kesimleri kınamaya çağırıyoruz.
301 kaldırılmalı!
PEN Sabri Kuşkonmaz, Genel Sekreter Halil İbrahim Özcan, Hapisteki Yazarlar Komitesi Başkanı
PEN: 301 Rezaleti Sürüyor
Uluslararası saygınlığı olan değerli yayıncı ve PEN üyesi Ragıp Zarakolu Türk Ceza Kanunu 301. maddesinden dolayı, 17.6.2008 tarihinde yapılan duruşmada hüküm giydi. Aynı gün yayıncı Sırrı Öztürk hakkında devam eden 301. madde yargılamasında, Türk Ceza Kanunun 301. maddesinde yapılan son değişiklik uyarınca, Adalet Bakanlığından izin alınmak üzere durma kararı verildi. Bu iki yargısal örnek, Türk Ceza Kanunu 301. maddesinde yapılan değişikliğin, gerçekten de demokrasi kaygıları ile yapılmadığına ilişkin muhalif görüşleri haklı çıkarmıştır.
Her iki karar da AKP iktidarının demokrasi yüzünü gösteren bir turnusol işlevine sahiptir. Bilindiği gibi, düşünce ve düşünceyi açıklama özgürlüğüne karşı bir içeriği olan ve cezai yaptırımlar içeren "ünlü" 301. madde geçtiğimiz aylarda makyajla güzelleştirilmişti! Bu makyaj, özellikle AB müktesebatı kaygıları ile yapılmış bir vitrin düzenlemesiydi. İktidarın demokrasi anlayışını çok iyi yansıtan bu yasal düzenleme, günlük uygulamada "sağlamasını" Ragıp Zarakolu ve Sırrı Öztürk davaları ile yaptı. İktidarın demokrasisi bir vitrin demokrasisidir.
İktidar gerçekten demokrasi istemiyor, gerçekten düşünce özgürlüğü ve düşünceyi açıklama özgürlüğü konusunda içten değil. Kendine, iktidarının kaynağına güvenen bir iktidar düşünceden, kitaptan, yazıdan asla korkmaz. İktidar, 301. madde uygulaması ile, demokrasiyi değil, demokrasiciliği, vitrin demokrasisini yeğlediğini göstermiştir.
Bu tutumu bizleri şaşırtmasa da, antidemokratik ve çağdışı niteliğine dikkat çekerek kınıyor ve duyarlı tüm kesimleri kınamaya çağırıyoruz.
301 kaldırılmalı!
PEN
Sabri Kuşkonmaz, Genel Sekreter
Halil İbrahim Özcan, Hapisteki Yazarlar Komitesi Başkanı