Frankfurt Kitap Fuarı İçin İlgili Moderatörlerden Açıklama
15Temmuz2008,Salı
Türkiye'de yazarların, çizerlerin, sanatçıların, aydınların siyasi otoriteden tedirgin olmak için haklı sebepleri vardır. Aslında sadece Türkiye'de değil, bütün dünyada böyledir ve her zaman böyledir; edebiyatın, özgür düşüncenin doğası gereği böyledir!
Öte yandan unutmamalı ki Frankfurt Kitap Fuarı, devletler ve hükümetler arası bir organizasyon değil, yayın dünyasının bir organizasyonudur. Dünya yayıncılığının bir platformudur. Dünya edebiyatlarının ve kamusal düşünce üretiminin, yayıncılık deneyimleri ve piyasası aracılığıyla buluşturulduğu bir zemindir.
Kuşkusuz devletler ve hükümetler (bütçeleri ve organizasyonları ile) Frankfurt Kitap Fuarı'na katılımda etkin oluyorlar; zaten kamusal bir kaynak niteliği taşıyan devlet bütçelerinden bu organizasyona pay ayrılması, bir lütuf değil, bir sosyal hak olarak düşünülmelidir. Fakat sonuç olarak katılımın içeriğini oluşturan, yayıncılar ve yayıncılık aracılığıyla edebiyatçılar, sanatçılar, yazarlardır, bir ülkenin kültürel birikimidir. Frankfurt Kitap Fuarı'nda bir araya gelen gazeteciler, yazarlar, eleştirmenler, okurlar, kitabı sevenler, kitaba inananlar olarak; orada karşılaştıkları takdimin resmi hüviyetinden çok, kitaplarla, yazarlarla ilgilenirler; orada bir resmiyet, bir propaganda havası sezdiklerinde zaten yüzlerini çevirirler! Her şeyden önce hesaba katılması ve güvenilmesi gereken, bu olmalıdır.
Türkiye'nin konuk ülke olduğu bu yıl oluşturulan ulusal komite, ağırlıkla, yayıncı kuruluşlarının ve yazar örgütlerinin temsilcilerinden meydana gelmiştir. Türkiye Yayıncılar Birliği'nin çağrısı ile bir araya gelen ülkenin belli başlı yazar ve yayıncı örgütleri, fuar konsepti olarak "Bütün Renkleriyle Türkiye"yi seçmiş ve ve programa özerk olarak karar vermişlerdir. PEN Yazarlar Derneği, Yazarlar Sendikası, Edebiyatçılar Derneği, Yazarlar Birliği, BESAM, EDİSAM ve İLESAM temsilcileri Yazarlar Komitesi'ni oluşturmuş, davet edilecek yazarları ortak kararla onlar saptamış, edebiyatla ilgili bütün etkinliklere bağımsız olarak onlar karar vermiş, bakanlıktan ya da diğer komitelerden herhangi bir müdahale olmamıştır. Yayıncılıkla ilgili konularda Türkiye Yayıncılar Birliği, Basın Yayın Birliği, Çocuk ve İlkgençlik Kültürü ve Edebiyatı Araştırmacıları Derneği (ÇİKEDAD), Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği (ÇGYD) konularıyla ilgili kararları vermiştir. Bakanlıktan bir temsilcinin katılımıyla yönetişim ilkesine göre çalışan Yürütme Komitesi'nin temel hassasiyeti, Frankfurt Kitap Fuarı'nın bir yayıncılık platformu olduğunu unutmamaktır. Benimsenen anlayış, Türkiye'nin konuk ülke olması fırsatını, asla bir diplomatik-turistik-folklorik tanıtım ve güzelleme vesilesi olarak görmemek; tersine, Türkiye'nin yayıncılık deneyimini, edebiyat ve düşünce birikimini bütün yelpazesiyle görünür kılarak değerlendirmektir. Görünür kılınmasından ürkmeyeceğimiz bu gerçeğe, elbette, düşünce ve ifade özgürlüğünden okuma oranlarının düşüklüğüne varıncaya dek pek çok sorunumuz da dahildir. Bu bakımdan Frankfurt Kitap Fuarı, Türkiye yayıncılığının ve edebiyatının, kendi muhasebesini yapması için de bir vesile olabilir, olmalıdır.
Bu büyük uluslararası platform, yazarların, edebiyatların, kitapların bu büyük buluşması, bir hükümet girişimine indirgenemez. Tam tersine, kültür dünyamızın sansürsüz, siyaset ötesi temsili için elde edilmiş bir hak, bir platformdur. Bize düşen, eninde sonunda kitapların ve yazarların sesine güvenmektir.
Müge Gürsoy Sökmen (Ulusal Yürütme Komitesi Eşbaşkanı) Enver Ercan (Yazarlar Komitesi Moderatörü) Münir Üstün (Yayıncılık Komitesi Moderatörü) Tanıl Bora (Konferanslar ve Bilimsel Toplantılar Komitesi Moderatörü)
Frankfurt Kitap Fuarı İçin İlgili Moderatörlerden Açıklama
Türkiye'de yazarların, çizerlerin, sanatçıların, aydınların siyasi otoriteden tedirgin olmak için haklı sebepleri vardır. Aslında sadece Türkiye'de değil, bütün dünyada böyledir ve her zaman böyledir; edebiyatın, özgür düşüncenin doğası gereği böyledir!
Öte yandan unutmamalı ki Frankfurt Kitap Fuarı, devletler ve hükümetler arası bir organizasyon değil, yayın dünyasının bir organizasyonudur. Dünya yayıncılığının bir platformudur. Dünya edebiyatlarının ve kamusal düşünce üretiminin, yayıncılık deneyimleri ve piyasası aracılığıyla buluşturulduğu bir zemindir.
Kuşkusuz devletler ve hükümetler (bütçeleri ve organizasyonları ile) Frankfurt Kitap Fuarı'na katılımda etkin oluyorlar; zaten kamusal bir kaynak niteliği taşıyan devlet bütçelerinden bu organizasyona pay ayrılması, bir lütuf değil, bir sosyal hak olarak düşünülmelidir. Fakat sonuç olarak katılımın içeriğini oluşturan, yayıncılar ve yayıncılık aracılığıyla edebiyatçılar, sanatçılar, yazarlardır, bir ülkenin kültürel birikimidir. Frankfurt Kitap Fuarı'nda bir araya gelen gazeteciler, yazarlar, eleştirmenler, okurlar, kitabı sevenler, kitaba inananlar olarak; orada karşılaştıkları takdimin resmi hüviyetinden çok, kitaplarla, yazarlarla ilgilenirler; orada bir resmiyet, bir propaganda havası sezdiklerinde zaten yüzlerini çevirirler! Her şeyden önce hesaba katılması ve güvenilmesi gereken, bu olmalıdır.
Türkiye'nin konuk ülke olduğu bu yıl oluşturulan ulusal komite, ağırlıkla, yayıncı kuruluşlarının ve yazar örgütlerinin temsilcilerinden meydana gelmiştir. Türkiye Yayıncılar Birliği'nin çağrısı ile bir araya gelen ülkenin belli başlı yazar ve yayıncı örgütleri, fuar konsepti olarak "Bütün Renkleriyle Türkiye"yi seçmiş ve ve programa özerk olarak karar vermişlerdir. PEN Yazarlar Derneği, Yazarlar Sendikası, Edebiyatçılar Derneği, Yazarlar Birliği, BESAM, EDİSAM ve İLESAM temsilcileri Yazarlar Komitesi'ni oluşturmuş, davet edilecek yazarları ortak kararla onlar saptamış, edebiyatla ilgili bütün etkinliklere bağımsız olarak onlar karar vermiş, bakanlıktan ya da diğer komitelerden herhangi bir müdahale olmamıştır. Yayıncılıkla ilgili konularda Türkiye Yayıncılar Birliği, Basın Yayın Birliği, Çocuk ve İlkgençlik Kültürü ve Edebiyatı Araştırmacıları Derneği (ÇİKEDAD), Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği (ÇGYD) konularıyla ilgili kararları vermiştir. Bakanlıktan bir temsilcinin katılımıyla yönetişim ilkesine göre çalışan Yürütme Komitesi'nin temel hassasiyeti, Frankfurt Kitap Fuarı'nın bir yayıncılık platformu olduğunu unutmamaktır. Benimsenen anlayış, Türkiye'nin konuk ülke olması fırsatını, asla bir diplomatik-turistik-folklorik tanıtım ve güzelleme vesilesi olarak görmemek; tersine, Türkiye'nin yayıncılık deneyimini, edebiyat ve düşünce birikimini bütün yelpazesiyle görünür kılarak değerlendirmektir. Görünür kılınmasından ürkmeyeceğimiz bu gerçeğe, elbette, düşünce ve ifade özgürlüğünden okuma oranlarının düşüklüğüne varıncaya dek pek çok sorunumuz da dahildir. Bu bakımdan Frankfurt Kitap Fuarı, Türkiye yayıncılığının ve edebiyatının, kendi muhasebesini yapması için de bir vesile olabilir, olmalıdır.
Bu büyük uluslararası platform, yazarların, edebiyatların, kitapların bu büyük buluşması, bir hükümet girişimine indirgenemez. Tam tersine, kültür dünyamızın sansürsüz, siyaset ötesi temsili için elde edilmiş bir hak, bir platformdur. Bize düşen, eninde sonunda kitapların ve yazarların sesine güvenmektir.
Müge Gürsoy Sökmen (Ulusal Yürütme Komitesi Eşbaşkanı)
Enver Ercan (Yazarlar Komitesi Moderatörü)
Münir Üstün (Yayıncılık Komitesi Moderatörü)
Tanıl Bora (Konferanslar ve Bilimsel Toplantılar Komitesi Moderatörü)