Kim, ama kim yapmış olursa olsun; bunu yapanlar kendilerince sözümona "ulvi," "haklı" hangi gerekçeyle düşünüyor olursa olsun, Güngören'de onca insanın içine bomba koymak, alçaklık bile değil, yazarlığımıza yakışmadığını bile bile söylüyoruz ki hunharlığın çukurluğudur.

Bombalar kimin elinden çıkmış olursa olsun,  bu ülkenin aklı başında aydınlarının, işçilerinin, esnafının, emeği ve onuruyla yaşamaya çalışan bütün insanlarımızın savunduğu barış kültürünün yerleşmesi, esenlik ve güven duygusunun büyümesi gibi, bir toplumun yaşamındaki olmazsa olmaz değerlerin içine atılmıştır.

Bir mahalleye, bir köye; savunmasız insanların, çoluğun çocuğun içine bomba koymak, yeryüzünde hiçbir insani davayla bağdaşmaz/ bağdaşamaz/ bağdaştırmayacağız. Bu yalnızca ve yalnızca kokuşmuş sıvaşık karanlıkta yaşamayı seçen tezgâhçıların nemalanmasına, halk düşmanlığıyla beslenenlerin işine yarayabilir.

Türkiye Yazarlar Sendikası olarak Güngören'de yitirdiğimiz tüm insanların yakınlarıyla, bütün ülkemizle derin, endişe yüklü aynı acıyı paylaşıyoruz.

Biz yaralılarımızın iyileşmesinin, kör şiddetten, tedhişten, hunharlıktan kaynaklı yaralarımızın sarılabilmesinin karanlık odakların silinmesiyle, sahici demokrasiyle, demokratiklikle olabileceğine olan inancımızı sonuna dek koruyacağımızın; bu savaşımdan zerre kadar ödün vermeyeceğimizin altını bir kez daha çiziyoruz.