ESKİ BİR ÖYKÜ Zeytin yemiştin. Çekirdeğini bana vermiştin. On beş taneydi.
YATAĞIN ÖYKÜSÜ Yatak bazen darılır; yastığına söylenir, yorganına anlatır: İki üzgün uykuyu.
GECE YARISI ÖYKÜSÜ Müthiş bir iş yaptım: Beynimi temizledim. Yalan sabaha uyanacağım yarın.
* Metin Cengiz
AĞLAMAK 1
hapishaneden yeni çıkmıştı, hastaydı, doktordaydı. işkencecilerden birini gördü. "geçmiş olsun" dedi, "bu bebek sizin mi?" diye sordu. ve sarılıp bebeği ağladı.
AĞLAMAK 2
"ben seni çok sevdim, ama sen beni sevmedin" dedi ve sarılıp kadına kendini ağladı.
AĞLAMAK 3
her gün içiyordu. ama her gün. içkiyi bıraktı, içkiyi ağladı.
Hüseyin Avni Cinozoğlu
ZENAATIN KÖTÜSÜ
Bugün hem başarılı bir parlamenter ve imrenilen bir mafya babasıysam, bunu rahmetli babamın "Zenaatın kötüsü olmaz evladım" sözüne borçluyum. Bazan düşünüyorum; köy düğünlerinde zil çalıp raks eden bir köçek olsaydım daha haysiyetli bir zenaat icra etmiş olurdum!
*
Leyla Erbil
buyrun rahatınıza bakın nerede oturmak isterdiniz sur içinde
-------
neyiniz olur nesebim olmaz keseniz?
---------- tapınak fahişesi korinthbaşlığı firavunun donu don tutmuş don olmuş
---------
aramayalım artık hepsi bir yanıkkapı yazılııkaya cenevizsurları sağa sapınca ağlamaduvarı kafatasları
----------
Sultan Su Esen
1. ÖYKÜ
DURUŞMA:
Duruşma Hakimi: Neden boşanmak istiyorsunuz? Kadın: Gece her gözümü açtığımda kocamın bana baktğını görüyorum.
2. ÖYKÜ DURUŞMA:
Duruşma Hakimi: Neden boşanmak istiyorsunuz Bayan? Kadın: Birinci eşim arabada, sadece halk türkülerini dinliyordu, ikincisi de sadece caz dinliyor...
3.ÖYKÜ KARAKOL' da Polis: Şikayetiniz nedir Hanımefendi? Kadın: Kocam telefonda, "seni öldürmeye geliyorum," dedi. Polis:Kocanız bugüne kadar kaç adam öldürdü?
*
Mehmet Güler
DİL Neden tüm dilleri seviyorum? Hiç konuşmadığım halde ayrı dilleri benim kılan yeni bir dilden söz edilebilir mi?
ÇOCUK Büyüyen yanımı da seviyorum, çocuk kalan yanımı da.
BİR SORU Defne yapraklarıyla çizilen sınırların da askerleri olur mu? Hele de ilkyaz mevsiminde?
*
Tarık Günersel
RESMÎ RAPOR
Cellat nazikti.
İZ
Önce içten gelenlere uydular, sonra dıştan gelenlere. Kadın erkeği ağırladı... uğurladı.
AYAKKABI BOYACISI
Ablası temizledi tabanlarındaki çamuru.
*
Remzi Karabulut
SAYILI ÖYKÜLER
1./
Tıpkı yazdığı öyküler gibi yaşamını da kısa tuttu.
2./
İşte bu da küçük oğlum. Onu da vurdular.
3./
Başka yerde öldü.
*
Bilal Kayabay
O MEKTUP KİMDE ŞİMDİ
Sözler, dedikodular, ayrılıklar... bunlardan kaçmalıydı... "Senden başkasını seversen, kahpeyim" diye bitirdi, aşkına hiç ulaşmayacak acılı mektubunu. Sonu kansere varacak başka bir cehenneme kaçış, izindeki Alamancı'yla başladı.
*
İlkay Noylan -“Dokunuşlar”:
DERİN TEMİZLİK
Bir kulağından girdi, diğerinden çıktı. Etraf, gelincik tarlasına döndü. Hızla uzaklaşan ayak seslerini duyamadı.
PATLAMA
Yan odadan seslendi: -Gece yarısı oldu hâlâ oturuyorsun. Yat artık! Otuz yedi yıllık saatine baktı, duvara fırlattı. Duvar yıkıldı.
HESAPLAŞMA Köşeye sıkışmıştı. Akıl hocası ‘Gerektiğinde havlu atmak en büyük kazançtır.’ demişti. O, havluyla kendisini boğmayı tercih etti. Şimdi bir haçın altında yatıyor. Kıyamete de öyle çok var ki…
*
Ceren Olpak
Ellerin Bu kente çoktan veda etmiş lotus ve mizah! Polen alerjili arılar artıyor… Terk etmeli bu kenti! Hem kuzeyinden! Hem de… Ellerin ceplerinde hâlâ bak!
*
Yılmaz Onay
YARADILIŞ KURAMI
Mardin-Kızıltepe'ye sürgün gönderilen bir idealist ilkokul öğretmeni, bir babaya çocuğunu ille de mektep'e göndersin diye ısrar ediyordu o yıllar.
Baba'nın yanıtı:
- Muallim bey, Allah bizi yaratmış ki dağlar ıssız kalmasın!
İlyas Orak
KOÇLAR Çok koçlar görmüştü koyun koyuna...
HAYAT Her şey kendisine çekiliyordu, yanık bir kibrit gibi rüzgarsız.
*
Metin Turan
AKŞAM
Güneş allahaısmarladık demişti. Ay merhabaya uzanırken, etrafında bir dolu yıldız. Gözlerim kamaşmadı.
YABANCI
Dilimi öğrendiğini belli ediyor, tiyatro salonlarında buluşuyoruz artık.
*
Ceren Yalçın
ÖTEKİNOKSANBEANACIM
-Öt! Ekinoks an be an acım. -Öteki noksan be anacım.
PEN: Nano Öyküler 2009
Sina Akyol
ESKİ BİR ÖYKÜ
Zeytin yemiştin. Çekirdeğini bana vermiştin.
On beş taneydi.
YATAĞIN ÖYKÜSÜ
Yatak bazen darılır; yastığına söylenir, yorganına anlatır:
İki üzgün uykuyu.
GECE YARISI ÖYKÜSÜ
Müthiş bir iş yaptım: Beynimi temizledim.
Yalan sabaha uyanacağım yarın.
*
Metin Cengiz
AĞLAMAK 1
hapishaneden yeni çıkmıştı, hastaydı, doktordaydı.
işkencecilerden birini gördü.
"geçmiş olsun" dedi, "bu bebek sizin mi?" diye sordu.
ve sarılıp bebeği ağladı.
AĞLAMAK 2
"ben seni çok sevdim, ama sen beni sevmedin"
dedi ve sarılıp kadına kendini ağladı.
AĞLAMAK 3
her gün içiyordu.
ama her gün.
içkiyi bıraktı, içkiyi ağladı.
Hüseyin Avni Cinozoğlu
ZENAATIN KÖTÜSÜ
Bugün hem başarılı bir parlamenter ve imrenilen bir mafya babasıysam, bunu rahmetli babamın "Zenaatın kötüsü olmaz evladım" sözüne borçluyum. Bazan düşünüyorum; köy düğünlerinde zil çalıp raks eden bir köçek olsaydım daha haysiyetli bir zenaat icra etmiş olurdum!
*
Leyla Erbil
buyrun rahatınıza bakın
nerede oturmak isterdiniz
sur içinde
-------
neyiniz olur
nesebim olmaz
keseniz?
----------
tapınak fahişesi
korinthbaşlığı
firavunun donu
don tutmuş
don olmuş
---------
aramayalım artık
hepsi bir
yanıkkapı
yazılııkaya
cenevizsurları
sağa sapınca
ağlamaduvarı
kafatasları
----------
Sultan Su Esen
1. ÖYKÜ
DURUŞMA:
Duruşma Hakimi:
Neden boşanmak istiyorsunuz?
Kadın: Gece her gözümü açtığımda kocamın bana baktğını görüyorum.
2. ÖYKÜ
DURUŞMA:
Duruşma Hakimi:
Neden boşanmak istiyorsunuz Bayan?
Kadın: Birinci eşim arabada, sadece halk türkülerini dinliyordu, ikincisi de sadece caz dinliyor...
3.ÖYKÜ
KARAKOL' da
Polis: Şikayetiniz nedir Hanımefendi?
Kadın: Kocam telefonda, "seni öldürmeye geliyorum," dedi.
Polis:Kocanız bugüne kadar kaç adam öldürdü?
*
Mehmet Güler
DİL
Neden tüm dilleri seviyorum? Hiç konuşmadığım halde ayrı dilleri benim kılan yeni bir dilden söz edilebilir mi?
ÇOCUK
Büyüyen yanımı da seviyorum, çocuk kalan yanımı da.
BİR SORU
Defne yapraklarıyla çizilen sınırların da askerleri olur mu? Hele de ilkyaz mevsiminde?
*
Tarık Günersel
RESMÎ RAPOR
Cellat nazikti.
İZ
Önce içten gelenlere uydular, sonra dıştan gelenlere.
Kadın erkeği ağırladı... uğurladı.
AYAKKABI BOYACISI
Ablası temizledi tabanlarındaki çamuru.
*
Remzi Karabulut
SAYILI ÖYKÜLER
1./
Tıpkı yazdığı öyküler gibi
yaşamını da kısa tuttu.
2./
İşte bu da küçük oğlum.
Onu da vurdular.
3./
Başka yerde öldü.
*
Bilal Kayabay
O MEKTUP KİMDE ŞİMDİ
Sözler, dedikodular, ayrılıklar... bunlardan kaçmalıydı...
"Senden başkasını seversen, kahpeyim" diye bitirdi, aşkına hiç
ulaşmayacak acılı mektubunu.
Sonu kansere varacak başka bir cehenneme kaçış, izindeki
Alamancı'yla başladı.
*
İlkay Noylan -“Dokunuşlar”:
DERİN TEMİZLİK
Bir kulağından girdi, diğerinden çıktı.
Etraf, gelincik tarlasına döndü.
Hızla uzaklaşan ayak seslerini duyamadı.
PATLAMA
Yan odadan seslendi:
-Gece yarısı oldu hâlâ oturuyorsun. Yat artık!
Otuz yedi yıllık saatine baktı, duvara fırlattı. Duvar yıkıldı.
HESAPLAŞMA
Köşeye sıkışmıştı. Akıl hocası ‘Gerektiğinde havlu atmak en büyük kazançtır.’ demişti. O, havluyla kendisini boğmayı tercih etti. Şimdi bir haçın altında yatıyor.
Kıyamete de öyle çok var ki…
*
Ceren Olpak
Ellerin
Bu kente çoktan veda etmiş lotus ve mizah! Polen alerjili arılar artıyor…
Terk etmeli bu kenti! Hem kuzeyinden! Hem de… Ellerin ceplerinde hâlâ bak!
*
Yılmaz Onay
YARADILIŞ KURAMI
Mardin-Kızıltepe'ye sürgün gönderilen bir idealist ilkokul öğretmeni,
bir babaya çocuğunu ille de mektep'e göndersin diye ısrar ediyordu o yıllar.
Baba'nın yanıtı:
- Muallim bey, Allah bizi yaratmış ki dağlar ıssız kalmasın!
İlyas Orak
KOÇLAR
Çok koçlar görmüştü koyun koyuna...
HAYAT
Her şey kendisine çekiliyordu, yanık bir kibrit gibi rüzgarsız.
*
Metin Turan
AKŞAM
Güneş allahaısmarladık demişti. Ay merhabaya uzanırken, etrafında bir
dolu yıldız. Gözlerim kamaşmadı.
YABANCI
Dilimi öğrendiğini belli ediyor, tiyatro salonlarında buluşuyoruz artık.
*
Ceren Yalçın
ÖTEKİNOKSANBEANACIM
-Öt! Ekinoks an be an acım.
-Öteki noksan be anacım.
SUSEVDESİN
-Su "sev" desin.
-Sus, evdesin!
*
Katılım için teşekkür ederiz.
Nice öykülere…
PEN