Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdür Yardımcısı ve Ulusal Koordinatör Ümit Yaşar Gözüm Türkiye PEN Merkezi'ni ziyaret etti.
Türkiye’de edebiyat-devlet ilişkisi genellikle mahkeme ve hapishane çerçevesinde olmuştur. 12 Mart müdahalesinin kırkıncı yıldönümü sabahında, olumlu bir örnek verebilmek ilginç bir duygu.
Her ülkede edebiyat-kültür ortamının gelişmesi pek çok faktöre bağlıdır. Bunlardan biri donanımlı, sağduyulu ve yapıcı bürokratların varlığıdır. Türkiye’de bu niteliklere ve fazlasına sahip en az bir saygın bürokrat var: Ümit Yaşar Gözüm. Kültür Bakanlığı’nın önde gelen bir yetkilisi: Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdür Yardımcısı ve Ulusal Koordinatör. Kendisi ile Frankfurt Kitap Fuarı bağlamında tanışmıştık. Gerek Türkiye’de gerekse uluslararası alanda saygı ve güven kazanan, önemli katkılarda bulunan bir değerimiz. Yurttaşı olmaktan kıvanç duyduğum bir insan. Bir dost.
Sayın Gözüm PEN’i ziyaret inceliğini gösterdi. 9 Mart 16.30-18.30’da PEN ofisimizde bilgi ve görüş alışverişinde bulunduk. Toplantıda İkinci Başkanımız Halil İbrahim Özcan ile Genel Sekreterimiz Sabri Kuşkonmaz da yer aldı.
Ümit Yaşar Bey geçenlerde Kültür Bakanlığı prestij yayınları arasında yer alan ve aralarında Yahya Kemal, Nâzım Hikmet ile Fethi Naci ile ilgili eserlerin olduğu yirmi kitabı kütüphanemize kazandırmıştı; teşekkürümüzü yazılı olarak da ifade etmek istediğimizi belirttik.
Ümit Yaşar Gözüm hazırlığı süren Heybeliada Yazar Evi, kütüphanelere kitap ve dergi alımında geliştirdiği yol-yöntem ve Londra Kitap Fuarı’nda Türkiye’nin Onur Konuğu olması ihtimali gibi konularda bilgi paylaştı, memnun olduk, birlikte değerlendirme yaptık.
Sayın Gözüm’ün zaten bildiği ama böyle resmî bir toplantıda yine de belirtmek istediğimiz birkaç noktaya değindik: Farklı görüşlerden ve dillerden yazarların tanışma, tartışma ve dayanışma ortamı olan PEN eleştirel bir kurumdur; PEN özellikle baskıcı hükümet ve devletler için tedirginlik kaynağıdır. İnsan Hakları bağlamında kıvanç duyulacak gelişmeler için de bir vahadır. Türkiye’de başta 12 Eylül olmak üzere çeşitli beyinsizleştirme operasyonları yapılagelmiştir. Türkiye PEN Kulübü ülkemizdeki edebiyat ve fikir hayatının gelişmesi için emek vermektedir. Bu bağlamdaki olumlu projelerde güç birliği yapmak doğaldır.
Toplantıda yer alan dört kişi de bu buluşmanın çok olumlu olduğu konusunda hemfikir.
Sayın Ümit Yaşar Gözüm’e ziyareti ve pek çok katkısı için tekrar teşekkür ederiz.
Ümit Yaşar Gözüm PEN'i Ziyaret Etti
Türkiye’de edebiyat-devlet ilişkisi genellikle mahkeme ve hapishane çerçevesinde olmuştur. 12 Mart müdahalesinin kırkıncı yıldönümü sabahında, olumlu bir örnek verebilmek ilginç bir duygu.
Her ülkede edebiyat-kültür ortamının gelişmesi pek çok faktöre bağlıdır. Bunlardan biri donanımlı, sağduyulu ve yapıcı bürokratların varlığıdır. Türkiye’de bu niteliklere ve fazlasına sahip en az bir saygın bürokrat var: Ümit Yaşar Gözüm. Kültür Bakanlığı’nın önde gelen bir yetkilisi: Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdür Yardımcısı ve Ulusal Koordinatör. Kendisi ile Frankfurt Kitap Fuarı bağlamında tanışmıştık. Gerek Türkiye’de gerekse uluslararası alanda saygı ve güven kazanan, önemli katkılarda bulunan bir değerimiz. Yurttaşı olmaktan kıvanç duyduğum bir insan. Bir dost.
Sayın Gözüm PEN’i ziyaret inceliğini gösterdi. 9 Mart 16.30-18.30’da PEN ofisimizde bilgi ve görüş alışverişinde bulunduk. Toplantıda İkinci Başkanımız Halil İbrahim Özcan ile Genel Sekreterimiz Sabri Kuşkonmaz da yer aldı.
Ümit Yaşar Bey geçenlerde Kültür Bakanlığı prestij yayınları arasında yer alan ve aralarında Yahya Kemal, Nâzım Hikmet ile Fethi Naci ile ilgili eserlerin olduğu yirmi kitabı kütüphanemize kazandırmıştı; teşekkürümüzü yazılı olarak da ifade etmek istediğimizi belirttik.
Ümit Yaşar Gözüm hazırlığı süren Heybeliada Yazar Evi, kütüphanelere kitap ve dergi alımında geliştirdiği yol-yöntem ve Londra Kitap Fuarı’nda Türkiye’nin Onur Konuğu olması ihtimali gibi konularda bilgi paylaştı, memnun olduk, birlikte değerlendirme yaptık.
Sayın Gözüm’ün zaten bildiği ama böyle resmî bir toplantıda yine de belirtmek istediğimiz birkaç noktaya değindik: Farklı görüşlerden ve dillerden yazarların tanışma, tartışma ve dayanışma ortamı olan PEN eleştirel bir kurumdur; PEN özellikle baskıcı hükümet ve devletler için tedirginlik kaynağıdır. İnsan Hakları bağlamında kıvanç duyulacak gelişmeler için de bir vahadır. Türkiye’de başta 12 Eylül olmak üzere çeşitli beyinsizleştirme operasyonları yapılagelmiştir. Türkiye PEN Kulübü ülkemizdeki edebiyat ve fikir hayatının gelişmesi için emek vermektedir. Bu bağlamdaki olumlu projelerde güç birliği yapmak doğaldır.
Toplantıda yer alan dört kişi de bu buluşmanın çok olumlu olduğu konusunda hemfikir.
Sayın Ümit Yaşar Gözüm’e ziyareti ve pek çok katkısı için tekrar teşekkür ederiz.
Bilginize saygıyla sunarım.
Tarık Günersel