Dünya Yazarlar Birliği PEN Türkiye Yönetim Kurulu kararıyla, Genel Sekreter Sabri Kuşkonmaz 7 Nisan günü Silivri’ye giderek Nedim Şener ve Ahmet Şık ile görüşme yapmıştır. Görüşme raporunu b/ilginize sunuyoruz:
Ahmet ŞIK/Nedim ŞENER hapishane görüşme raporu
I. PEN Yazarlar Derneği Yönetim Kurulu 5 Nisan 2011 tarihinde aldığı bir kararla, tutuklu yazarlar Ahmet ŞIK ve Nedim ŞENER ile destek/dayanışma görüşmesi yapma kararı almıştır.
II. Bu karar öncesinde de, gerek her iki yazar ve gerekse düşünce ve düşünceyi ifade özgürlüğü kısıtlamasına uğrayan diğer yazarlarla ilgili özellikle uluslararası boyutta yoğun destek sağlama ve bilgilendirme çalışması yapılmıştır. Bu çerçevede, gerek yapılan çalışmalarla ilgili bilgilendirme ve sorunların tespiti için, gerekse yazdıkları yazılar/kitapla nedeni ile tutuklu bulunan iki yazarla dayanışma ve destek amaçlı hapishane ziyareti, Genel Sekreter Sabri Kuşkonmaz tarafından 7 Nisan 2011 tarihinde gerçekleştirilmiştir.
Her iki yazar, Silivri hapishanesi 2 no lu Cezaevi, B-9 koğuşunda tutulmaktadır. Bu hapishane, 1 No lu cezaevi ile birlikte “F tipi cezaevi” koşulları uygulanan tutuklu ve hükümlüler için düzenlenmiş bir hapishanedir.
III. Ahmet ŞIK ile yapılan görüşmede; - Kendi hukuksal konumu açısından hukuk düzleminde giden bir verinin olmadığı, - Kendisine sorulmayan sorular üzerinden basına haber sızdırılıp, haber yazıldığı, - Tamamen peşin bir cezalandırma içinde bulundukları, - Sorgulamayan bir basının yaratıldığı, - KCK üzerinden Kürt sorunundaki iktidarın rakiplerinin bertaraf edildiği, Ergenekon üzerinden de de diğer tüm muhaliflerin bertaraf edildiği, - Kendi koşulları gibi hukuka aykırı verilerle hakları ihlal edilen binlerce insan olduğu, bu açık hukuka aykırılığın sadece kendileri üzerinden tartışılmaması gerektiği, konularında görüş bildirmiştir.
Tutuklu yazar Ahmet Şık; temel bir demokrasi sorunu olarak “Bir ülkede çok fazla hapishane varsa ve yenileri de yapılıyorsa, orada demokrasi sorunu vardır,” tespitinde bulunmuştur.
IV. Nedim Şener ile yapılan görüşmede; Başına gelen bu sahte suçlama ve tutuklamanın, Ergenekon soruşturmasını yürüten polislerin, Dink cinayetini soruşturan aynı polisler olduğu ve Dink cinayetindeki eksikliklerini ve yanlışlarını göstermiş olmasından kaynaklandığının özellikle altını çizmiştir. Bu açıdan cemaatin üzerine gidildiği için hapishanede olduğunu belirtmiştir.
Bu temel görüşün yanında, - Kendisini bir muhabir olup, çalışırken, üstlerine, yazıişleri müdürüne bağlı olduğunu, böyle bir basın hiyerarşisinde “Ergenekon üyeliğinin” saçma olduğu, suçlayanların da bunu bildiğini, - Gülen cemaatinin düşünce özgürlüğüne, kişisel haklara saygılı olmadığını, ılımlı İslam projesine batıyı inandırmanın en büyük yalan olduğunu, - Polisin cemaati oruna güdüsü ile dosya hazırlamasının çok yanlış olduğunu, Yargıç Şeref Akçay’ın Hanefi Avcı’nın kitabı ile ilgili değerlendirmesinin çok önemli olduğunu, - Kendisin bir gazeteci olarak bütün iktidarları, bütün hükümetleri eleştirdiğini, - Hrant’ın başına gelenin kendi başına da gelebileceğini, en azından öldürülmek yerine hapishaneye atılarak, yok etme iradesi içeren benzer bir şiddet uygulandığına, - Türkiye’de gazeteciliğin öldürülmek, hapse atılmak tehlikesi ile yapıldığını, yazarların deprem çantası gibi hapishane çantası hazırlar hale geldiğini - İnsanı insan yapan temel değerlerden biri olan düşünce özgürlüğünün bulunmadığını, bunun için en temel verini de Dink cinayeti olduğunu, anlatmıştır.
V. Görüşme yapılan her iki tutuklu yazar, PEN yetkilisinin kendileri ile görüşme yapmasından son derece memnun olmuşlar ve bunu dile getirmişlerdir. Görüşmenin de ötesinde, PEN’in düşünce özgürlüğü konusundaki etkin çalışmasından haberlerinin olduğunu, bu yöndeki çalışmaların olumlu sonuçlarının bulunduğunu söylemişlerdir.
Her iki yazar, kitap yazdıkları için halen Silivri hapishanesinde tutulmaktadır.
PEN Ahmet Şık ile Nedim Şener'i Ziyaret Etti
Dünya Yazarlar Birliği PEN Türkiye Yönetim Kurulu kararıyla, Genel Sekreter Sabri Kuşkonmaz 7 Nisan günü Silivri’ye giderek Nedim Şener ve Ahmet Şık ile görüşme yapmıştır. Görüşme raporunu b/ilginize sunuyoruz:
Ahmet ŞIK/Nedim ŞENER hapishane görüşme raporu
I.
PEN Yazarlar Derneği Yönetim Kurulu 5 Nisan 2011 tarihinde aldığı bir kararla, tutuklu yazarlar Ahmet ŞIK ve Nedim ŞENER ile destek/dayanışma görüşmesi yapma kararı almıştır.
II.
Bu karar öncesinde de, gerek her iki yazar ve gerekse düşünce ve düşünceyi ifade özgürlüğü kısıtlamasına uğrayan diğer yazarlarla ilgili özellikle uluslararası boyutta yoğun destek sağlama ve bilgilendirme çalışması yapılmıştır. Bu çerçevede, gerek yapılan çalışmalarla ilgili bilgilendirme ve sorunların tespiti için, gerekse yazdıkları yazılar/kitapla nedeni ile tutuklu bulunan iki yazarla dayanışma ve destek amaçlı hapishane ziyareti, Genel Sekreter Sabri Kuşkonmaz tarafından 7 Nisan 2011 tarihinde gerçekleştirilmiştir.
Her iki yazar, Silivri hapishanesi 2 no lu Cezaevi, B-9 koğuşunda tutulmaktadır. Bu hapishane, 1 No lu cezaevi ile birlikte “F tipi cezaevi” koşulları uygulanan tutuklu ve hükümlüler için düzenlenmiş bir hapishanedir.
III.
Ahmet ŞIK ile yapılan görüşmede;
- Kendi hukuksal konumu açısından hukuk düzleminde giden bir verinin olmadığı,
- Kendisine sorulmayan sorular üzerinden basına haber sızdırılıp, haber yazıldığı,
- Tamamen peşin bir cezalandırma içinde bulundukları,
- Sorgulamayan bir basının yaratıldığı,
- KCK üzerinden Kürt sorunundaki iktidarın rakiplerinin bertaraf edildiği, Ergenekon üzerinden de de diğer tüm muhaliflerin bertaraf edildiği,
- Kendi koşulları gibi hukuka aykırı verilerle hakları ihlal edilen binlerce insan olduğu, bu açık hukuka aykırılığın sadece kendileri üzerinden tartışılmaması gerektiği,
konularında görüş bildirmiştir.
Tutuklu yazar Ahmet Şık; temel bir demokrasi sorunu olarak “Bir ülkede çok fazla hapishane varsa ve yenileri de yapılıyorsa, orada demokrasi sorunu vardır,” tespitinde bulunmuştur.
IV.
Nedim Şener ile yapılan görüşmede;
Başına gelen bu sahte suçlama ve tutuklamanın, Ergenekon soruşturmasını yürüten polislerin, Dink cinayetini soruşturan aynı polisler olduğu ve Dink cinayetindeki eksikliklerini ve yanlışlarını göstermiş olmasından kaynaklandığının özellikle altını çizmiştir. Bu açıdan cemaatin üzerine gidildiği için hapishanede olduğunu belirtmiştir.
Bu temel görüşün yanında,
- Kendisini bir muhabir olup, çalışırken, üstlerine, yazıişleri müdürüne bağlı olduğunu, böyle bir basın hiyerarşisinde “Ergenekon üyeliğinin” saçma olduğu, suçlayanların da bunu bildiğini,
- Gülen cemaatinin düşünce özgürlüğüne, kişisel haklara saygılı olmadığını, ılımlı İslam projesine batıyı inandırmanın en büyük yalan olduğunu,
- Polisin cemaati oruna güdüsü ile dosya hazırlamasının çok yanlış olduğunu,
Yargıç Şeref Akçay’ın Hanefi Avcı’nın kitabı ile ilgili değerlendirmesinin çok önemli olduğunu,
- Kendisin bir gazeteci olarak bütün iktidarları, bütün hükümetleri eleştirdiğini,
- Hrant’ın başına gelenin kendi başına da gelebileceğini, en azından öldürülmek yerine hapishaneye atılarak, yok etme iradesi içeren benzer bir şiddet uygulandığına,
- Türkiye’de gazeteciliğin öldürülmek, hapse atılmak tehlikesi ile yapıldığını, yazarların deprem çantası gibi hapishane çantası hazırlar hale geldiğini
- İnsanı insan yapan temel değerlerden biri olan düşünce özgürlüğünün bulunmadığını, bunun için en temel verini de Dink cinayeti olduğunu,
anlatmıştır.
V.
Görüşme yapılan her iki tutuklu yazar, PEN yetkilisinin kendileri ile görüşme yapmasından son derece memnun olmuşlar ve bunu dile getirmişlerdir. Görüşmenin de ötesinde, PEN’in düşünce özgürlüğü konusundaki etkin çalışmasından haberlerinin olduğunu, bu yöndeki çalışmaların olumlu sonuçlarının bulunduğunu söylemişlerdir.
Her iki yazar, kitap yazdıkları için halen Silivri hapishanesinde tutulmaktadır.
Saygılarımla
Sabri Kuşkonmaz
PEN Genel Sekreteri