PEN Kadın Yazarlar Komitesi: 'Artıkın mezarda rahat uyuma hakkı için kavga vermek lazım'
22Ağustos2011,Pazartesi
Can Baba, senin mezarı kırdılar, haberin yok. Yukarıdakiler, yani papatyayı doğrusundan görenler. Sen şimdi papatyayı tersinden, kökünden gördüğün alemdesin. Biliyorum, güzelleri de başka yerinden görüyorum diyorsun. O g’li şeyleri yazmak istemiyorum, kıs kıs gülüyorsun. Mezarını kırmaya bir başlık, bir mantık bulmak zor. hele bu mezarı yapan, ‘İnsanlık Anıtı’nın (hem mağduru, hem)ustası Mehmet Aksoy ise. O balyoz, Kars’ta da Datça’da da hem bizim başımıza indi, hem hoca Nasreddin’in,hem Hacı Bektaş’ın Anadolu’nun bütün söz ve gönül ustalarının…
Kin’i bilemek için …
Bu saldırı hepimize, baştakiler, önce size! Ne terbiyeye sığar bu saldırı ne ahlaka. başka saldırılar gibi "hedef gösterme"ye yarar yalnızca… Gülme be Can Baba… Ağlanacak hallere hep gülüp durdun.Ama ne güzel ağladın, ne güzel güldün. Evet, ‘düzenleri, düzenlerine mübarek olsun.’ Aşağıdan, yani yukarlardan sorduğunu duyuyorum, gene sarakaya alıyorsun, ‘Hangi dürzü yaptı bu işi? Sana kalırsa önce mermerci Sonra düzülgün, büzülgün kimileri Yafu akıllı olun, hedefi doğru koyun Bunu hangi dizen izler, bilenler bilir. Nasıl da hırtça bölündük (bak burası sahiden senin) Geçer, geçer hepsi/Yakında hapse girince, haklısın usta. Hangi hapis be, mezara girince bile geçmiyor, hırtlıklar, düşmanlıklar… Düne kadar kayıp oğullarımıza bi mezar yerinin kavgasındaydık Artıkın mezarda rahat uyuma hakkı için kavgas vermek lazım. ‘Sözde sıkı duracaktın, eline diline ve Bilime!’ Bak yahu geldiğimiz yere…
Ayıplıyoruz!Yapanların tüh yüzüne…Yaptıranların da. Ve bu ayıbı kınarken terbiye ve akıl sınırını zorlayanların da… Kışkırtanların da… Bazı marifetler akıllar kadar vicdanları da kör sağır, sersem sepelek ediyor. Laik, demokrat ve iyi insan olabilmek için sıradan vatandaştan albayıma siyasetçiden suç ihalecisine, düşçüsüne hepimizin kırk fırın ekmek yemesi gerekiyor, belki derdimiz bu, et yerine ha babam ekmek yemek… Ortalık karmakarışıksa, suç hepimizin. Yobazlık, ırkçılık, kavga, savaş kolgeziyorsa, hepimizden. Kul köle olmak erdem değil, hiçbir güçlüye! İtaatkarlık tıpkı ırk zorbalığı gibi kavgayı gerektiren bir mikrop! Herne adına olursa olsun toplumu bölmek,bağışlanmaz suç.
Evet topraklarımız da insanlarımız da hakkımız hukukumuz ve rüyalarımız da hiçbir güce, dayatmaya, faşist, bölücü, hedef gösterici, düşmanca ve akılsızca davrananlara terk edilemeyecek kadar değerlidir.
Evet, okudum sabah gamı’nı, bu sabah yeniden: ‘Güneş DO’dur, beşte doğar Vurur, vurur demirlere, Kapı açıldığında en son, Dellenir bir uzun RE Hep FA diye biliriz a, Aslında Mİ’dir fare; Çaktırmadan, ES vermeden Sİ mavlı kedilere, Bir kahvaltı edişi var Işığı kemire kemire! LA müebbed bir mahkum, Laterna çalar vire SOL’un haliyse malum Şeytan aldatmak üzre.”
Ellerinden öperim, nasıl özledim. Şoo’nları mı, evet, iktirettim gitti. Bu unutmak değil ki!
PEN Kadın Yazarlar Komitesi: 'Artıkın mezarda rahat uyuma hakkı için kavga vermek lazım'
Can Baba, senin mezarı kırdılar, haberin yok.
Yukarıdakiler, yani papatyayı doğrusundan görenler.
Sen şimdi papatyayı tersinden, kökünden gördüğün alemdesin.
Biliyorum, güzelleri de başka yerinden görüyorum diyorsun.
O g’li şeyleri yazmak istemiyorum, kıs kıs gülüyorsun.
Mezarını kırmaya bir başlık, bir mantık bulmak zor.
hele bu mezarı yapan, ‘İnsanlık Anıtı’nın (hem mağduru, hem)ustası
Mehmet Aksoy ise.
O balyoz, Kars’ta da Datça’da da hem bizim başımıza indi, hem hoca Nasreddin’in,hem Hacı Bektaş’ın Anadolu’nun bütün söz ve gönül ustalarının…
Kin’i bilemek için …
Bu saldırı hepimize, baştakiler, önce size!
Ne terbiyeye sığar bu saldırı ne ahlaka.
başka saldırılar gibi "hedef gösterme"ye yarar yalnızca…
Gülme be Can Baba…
Ağlanacak hallere hep gülüp durdun.Ama ne güzel ağladın, ne güzel güldün.
Evet, ‘düzenleri, düzenlerine mübarek olsun.’
Aşağıdan, yani yukarlardan sorduğunu duyuyorum, gene sarakaya alıyorsun,
‘Hangi dürzü yaptı bu işi?
Sana kalırsa önce mermerci
Sonra düzülgün, büzülgün kimileri
Yafu akıllı olun, hedefi doğru koyun
Bunu hangi dizen izler, bilenler bilir.
Nasıl da hırtça bölündük (bak burası sahiden senin)
Geçer, geçer hepsi/Yakında hapse girince, haklısın usta.
Hangi hapis be, mezara girince bile geçmiyor, hırtlıklar, düşmanlıklar…
Düne kadar kayıp oğullarımıza bi mezar yerinin kavgasındaydık
Artıkın mezarda rahat uyuma hakkı için kavgas vermek lazım.
‘Sözde sıkı duracaktın, eline diline ve Bilime!’
Bak yahu geldiğimiz yere…
Ayıplıyoruz!Yapanların tüh yüzüne…Yaptıranların da.
Ve bu ayıbı kınarken terbiye ve akıl sınırını zorlayanların da…
Kışkırtanların da…
Bazı marifetler akıllar kadar vicdanları da kör sağır, sersem sepelek ediyor.
Laik, demokrat ve iyi insan olabilmek için sıradan vatandaştan albayıma siyasetçiden suç ihalecisine, düşçüsüne hepimizin kırk fırın ekmek yemesi gerekiyor, belki derdimiz bu, et yerine ha babam ekmek yemek…
Ortalık karmakarışıksa, suç hepimizin.
Yobazlık, ırkçılık, kavga, savaş kolgeziyorsa, hepimizden.
Kul köle olmak erdem değil, hiçbir güçlüye!
İtaatkarlık tıpkı ırk zorbalığı gibi kavgayı gerektiren bir mikrop!
Herne adına olursa olsun toplumu bölmek,bağışlanmaz suç.
Evet topraklarımız da insanlarımız da hakkımız hukukumuz ve rüyalarımız da hiçbir güce, dayatmaya, faşist, bölücü, hedef gösterici, düşmanca ve akılsızca davrananlara terk edilemeyecek kadar değerlidir.
Evet, okudum sabah gamı’nı, bu sabah yeniden:
‘Güneş DO’dur, beşte doğar
Vurur, vurur demirlere,
Kapı açıldığında en son,
Dellenir bir uzun RE
Hep FA diye biliriz a,
Aslında Mİ’dir fare;
Çaktırmadan, ES vermeden
Sİ mavlı kedilere,
Bir kahvaltı edişi var
Işığı kemire kemire!
LA müebbed bir mahkum,
Laterna çalar vire
SOL’un haliyse malum
Şeytan aldatmak üzre.”
Ellerinden öperim, nasıl özledim.
Şoo’nları mı, evet, iktirettim gitti.
Bu unutmak değil ki!
PEN Kadın Yazarlar Komitesi Başkanı Ayşe Kilimci