PEN: Stockholm Buluşması, Kopenhag Ziyareti, Yaratıcılık...
6Eylül2011,Salı
1 Eylül günü Stockholm'de İsveç PEN Başkanı Ola Larsmo ile İsveç Yazarlar Birliği önceki başkanı Peter Curman'ın evinde verimli bir görüşme yaptık. İsveç ile Türkiye'deki bazı sorunlara değindik. Artan baskıları özetledim. Belarus (Beyaz Rusya) konu olan ülkeler arasındaydı.
1628'de yapılıp ilk seferinde batan devasa geminin sergilendiği müze Stockholm kentinin saygı uyandıran zenginliklerinden.
Kopenhag'daki Louisiana Modern Sanat Müzesi'nde Edebiyat Festivali vardı. Adonis konuklar arasındaydı. Miro heykelleri açık hava sergisinin kalıcı "temel taşları" arasında.Danimarka Tasarım Merkezi'nce düzenlenen Kopenhag Tasarım Haftası bağlamındaki sergiler de ilginçti.
Yaratıcılık pek çok ülkede teşvik ediliyor. Türkiye'de ise bağnazlık yalnız gerici kesimlerde değil, başka kesimlerde de görülüyor. Edebiyat alanındaki farklı verimlere kategorik olarak dışlayıcı ve dışlatıcı yaklaşmak dar görüşlülük ürünü, nitekim.
Sahi: Bir telefon şirketi bazı ülkelerdeki anti-demokratik hükümetlere teknik ve "ihbar" desteği verirse suç işlemiş sayılır mı? Böyle davranan bir şirket var ise, yakında dünya kamuoyunun dikkatini çekecek bir protesto ile karşılaşabilir.
PEN: Stockholm Buluşması, Kopenhag Ziyareti, Yaratıcılık...
1 Eylül günü Stockholm'de İsveç PEN Başkanı Ola Larsmo ile İsveç Yazarlar Birliği önceki başkanı Peter Curman'ın evinde verimli bir görüşme yaptık. İsveç ile Türkiye'deki bazı sorunlara değindik. Artan baskıları özetledim. Belarus (Beyaz Rusya) konu olan ülkeler arasındaydı.
1628'de yapılıp ilk seferinde batan devasa geminin sergilendiği müze Stockholm kentinin saygı uyandıran
zenginliklerinden.
Kopenhag'daki Louisiana Modern Sanat Müzesi'nde Edebiyat Festivali vardı. Adonis konuklar arasındaydı. Miro heykelleri açık
hava sergisinin kalıcı "temel taşları" arasında.Danimarka Tasarım Merkezi'nce düzenlenen Kopenhag Tasarım Haftası bağlamındaki sergiler de ilginçti.
Yaratıcılık pek çok ülkede teşvik ediliyor. Türkiye'de ise bağnazlık yalnız gerici kesimlerde değil, başka kesimlerde de görülüyor. Edebiyat alanındaki farklı verimlere kategorik olarak dışlayıcı ve dışlatıcı yaklaşmak dar görüşlülük ürünü, nitekim.
Sahi: Bir telefon şirketi bazı ülkelerdeki anti-demokratik hükümetlere teknik ve "ihbar" desteği verirse suç işlemiş sayılır mı? Böyle davranan bir şirket var ise, yakında dünya kamuoyunun dikkatini çekecek bir protesto ile karşılaşabilir.
En iyi dileklerimle,
Tarık Günersel