PEN Uluslararası Başkanı John Ralston Saul 2012 Şubat Mektubu
26Şubat2012,Pazar
PEN Uluslararası Başkanı John Ralston Saul’dan gezegendeki bütün üyelere mektup:
18 Şubat, 2012
Sevgili PEN Üyeleri, Sevgili Dostlar,
Pek çoğunuz Uluslararası PEN'in Meksika'daki çalışmalarını okumuş olmalısınız. www.pen-international.org sitemizde bu konuyla ilgili çok sayıda yazı var. Lütfen bir göz gezdiriniz.
Bu çalışma, iki sebepten ötürü önemliydi: İlk olarak, Meksika'daki durum gün geçtikçe kötüye gidiyor; şimdiye dek seksenden fazla yazar öldürüldü. Gazeteler ve haber ofisleri bombalanıyor. Birçok eyalette ifade özgürlüğü tam anlamıyla sona erdi. Yazarlar, pek çok koşulda, konuşurlarsa başlarına ne geleceğini biliyorlar. Ve bu yüzden yayımcılar da, istediklerini yayımlamaktan kaçınıyor.
İkinci olarak, bu çalışmada yeni bir yöntem izledik. Amaç, ileride yapılacak çalışmalarda uygulanabilecek, esnek bir model oluşturmaktı: Sözgelimi Türkiye ve Çin, diğer iki ihtimal. Organizasyon stratejisi, uluslararasından tüm yönetimlerin ve Kuzey Amerika'daki yedi PEN merkezinin birden katılımını sağlamaktı ve belki de bu bir ilk olacaktı. Meksika PEC'ten üç katılımcının da bulunduğu toplam on dört kişiden oluşan, geniş bir heyet meydana geldi. Bazı Latin Amerika merkezlerinin katılabileceğini umuyorduk ama bu olmadı. Her halükârda, hem bölgesel hem de uluslar arası bir yaklaşım oldu. İçinde WIPC'nin (Writers in Prison Committee; Hapisteki Yazarlar Komitesi –HYK), Japonya PEN ve İngiltere PEN'in yanı sıra bir de hukuk uzmanının katıldığı güçlü bir heyet olmuştuk. Bir hukuk uzmanımız vardı -bu da yeni bir girişimdi- çünkü Meksika konusunda, tanınmış bir hukuk fakültesiyle (Toronto Üniversitesi) birlikte çalışıyorduk. Yayması ve anlatması kolay, kısa ve özlü bir politika geliştirdik.
Bundan başka, PEN gerçeğini yansıtan bir yaklaşım izledik: Tecrübemizden faydalandık ve değişim için net bir program ortaya koyduk. PEN gerçeğini gösterecek şekilde konuşup, hareket ettik. Bizler yazarız -her türden yazan, yayımlayan ve sözü seven insanlarız. Bizler kelime insanıyız. Bizim en büyük gücümüz, bu kelimeleri kullanma becerimiz ve elbette bunu insanlara duyurabilmemiz. Bizler, sayısız okuyucu kitlesiyle, tüm dünyadan binlerce yazarız. Bizler, bakanlarla ve devlet yetkilileriyle toplantılar yapıp ifade özgürlüğü davamızı etkin bir biçimde tartışabiliriz. Biz bunu yapıyoruz ve yapmaya da devam etmeliyiz. Ama bizim ağırlığımız, gücümüz, nüfuzumuz; sesimizden, okuyucularımızdan, dinleyicilerimizden ve izleyicilerimizden geliyor. Heyet, sahada çalışmaya başladığında, Mexico City'de tam sayfa bir ilan verdik: Bu, Meksika'daki ve diğer ülkelerdeki yazarlara yazılmış bir mektuptu. Bu mektup şimdi web sitemizde; hepinizin oraya isminizi eklemenizi istiyoruz. Bu arada, heyet üyelerinin bir kısmı, görüp duyduklarını ve gelecekte yapılabileceklere dair hissettiklerini çeşitli ortamlarda yazdı. Lütfen bu mektubun sonundaki bağlantılara bakınız. Yenileri de eklenecek. Lütfen kendi makalelerinizi yazınız veya yazılmış olanları yayımlayınız; bunları, websiteniz de dahil, mümkün olan her yerde yayımlayınız.
Son olarak, Jennifer Clement'in yönetimindeki PEN Meksika, elli iki yazarın -Meksikalı yazarlar, heyetten yazarlar, ünlü romancılar, tanınmış köşe yazarları ve yerel gazeteciler- konuşma yaptığı, muhteşem bir organizasyon düzenledi. Her konuşmacıya bir dakika süre verildi. Güzel, rahatsız edici ve harekete geçirici oldu. Her kesimden kalabalık bir dinleyici kitlesi vardı. Mesaj, halka ve yetkililere duyuruldu. Büyük bir edebiyat örgütü ve ifade özgürlüğü lideri olarak varlığımızın, bütünleşmiş bir ses oluşturduğu bir andı.
Sonuçta, yazar ve gazetecilerin can güvenliği konusunu gündeme getirmeyi başardık. Şimdi bunun gündemde kalmasına yardımcı olmamız gerekiyor. Kamu politikasının gündemini de doğru yöne çekmeyi de başarmış olduk. Tekrar söylemek lazım ki, ısrarcı olmalıyız; Meksika'daki dostlarımızı ve bu sahada çalışan diğer örgütleri hepimiz desteklemeliyiz.
*********
Siz bunu okurken ben Gil-won Lee ve buradaki merkezimizle birlikte Kore'de olacağım. Hori Takeaki, Markéta Hejkalová ve Laura McVeigh gelecek. Yapılacak olan kongre hakkında konuşacağız. Bundan sonra, Etiyopya PEN'in ilk yıllık genel kurul toplantısı için Addis Ababa'ya gideceğim; oradan Afar ve Somali dilini konuşan PEN merkezleriyle Dijbouti'ye geçeceğim.
Belirsiz bir döneme girdiğimizi belirtmeden edemeyeceğim. Hindistan'da, hukuk sistemi ile siyasi irade hakkında ciddi şüpheler doğuran bazı gelişmeleri web sitemizden görebilirsiniz. Suudi Arabistan'da bazı güçlükler yaşanıyor. Tüm bunlar, ifade özgürlüğüne ve evet, edebiyatın ifade edilmesine yönelik tehditler listesine yenilerini ekliyor.
Lütfe Meksika'da olanları takip ediniz.
Ve hepimizin faydalanabilmesi için, Girona Manifestosunu kendi dilinize çeviriniz.
En iyi dileklerimle,
John Ralston Saul
(Çeviren: Petek Demir)
(Not: Dil Hakları ile ilgili Girona Manifestosu Türkçeye çevrilip üyelere iletilmişti; aynı zamanda www.pen.og.tr sitesinde yer alıyor.)
PEN Uluslararası Başkanı John Ralston Saul 2012 Şubat Mektubu
PEN Uluslararası Başkanı John Ralston Saul’dan
gezegendeki bütün üyelere mektup:
18 Şubat, 2012
Sevgili PEN Üyeleri, Sevgili Dostlar,
Pek çoğunuz Uluslararası PEN'in Meksika'daki çalışmalarını okumuş olmalısınız. www.pen-international.org sitemizde bu konuyla ilgili çok sayıda yazı var. Lütfen bir göz gezdiriniz.
Bu çalışma, iki sebepten ötürü önemliydi: İlk olarak, Meksika'daki durum gün geçtikçe kötüye gidiyor; şimdiye dek seksenden fazla yazar öldürüldü. Gazeteler ve haber ofisleri bombalanıyor. Birçok eyalette ifade özgürlüğü tam anlamıyla sona erdi. Yazarlar, pek çok koşulda, konuşurlarsa başlarına ne geleceğini biliyorlar. Ve bu yüzden yayımcılar da, istediklerini yayımlamaktan kaçınıyor.
İkinci olarak, bu çalışmada yeni bir yöntem izledik. Amaç, ileride yapılacak çalışmalarda uygulanabilecek, esnek bir model oluşturmaktı: Sözgelimi Türkiye ve Çin, diğer iki ihtimal. Organizasyon stratejisi, uluslararasından tüm yönetimlerin ve Kuzey Amerika'daki yedi PEN merkezinin birden katılımını sağlamaktı ve belki de bu bir ilk olacaktı. Meksika PEC'ten üç katılımcının da bulunduğu toplam on dört kişiden oluşan, geniş bir heyet meydana geldi. Bazı Latin Amerika merkezlerinin katılabileceğini umuyorduk ama bu olmadı. Her halükârda, hem bölgesel hem de uluslar arası bir yaklaşım oldu. İçinde WIPC'nin (Writers in Prison Committee; Hapisteki Yazarlar Komitesi –HYK), Japonya PEN ve İngiltere PEN'in yanı sıra bir de hukuk uzmanının katıldığı güçlü bir heyet olmuştuk. Bir hukuk uzmanımız vardı -bu da yeni bir girişimdi- çünkü Meksika konusunda, tanınmış bir hukuk fakültesiyle (Toronto Üniversitesi) birlikte çalışıyorduk. Yayması ve anlatması kolay, kısa ve özlü bir politika geliştirdik.
Bundan başka, PEN gerçeğini yansıtan bir yaklaşım izledik: Tecrübemizden faydalandık ve değişim için net bir program ortaya koyduk. PEN gerçeğini gösterecek şekilde konuşup, hareket ettik. Bizler yazarız -her türden yazan, yayımlayan ve sözü seven insanlarız. Bizler kelime insanıyız. Bizim en büyük gücümüz, bu kelimeleri kullanma becerimiz ve elbette bunu insanlara duyurabilmemiz. Bizler, sayısız okuyucu kitlesiyle, tüm dünyadan binlerce yazarız. Bizler, bakanlarla ve devlet yetkilileriyle toplantılar yapıp ifade özgürlüğü davamızı etkin bir biçimde tartışabiliriz. Biz bunu yapıyoruz ve yapmaya da devam etmeliyiz. Ama bizim ağırlığımız, gücümüz, nüfuzumuz; sesimizden, okuyucularımızdan, dinleyicilerimizden ve izleyicilerimizden geliyor. Heyet, sahada çalışmaya başladığında, Mexico City'de tam sayfa bir ilan verdik: Bu, Meksika'daki ve diğer ülkelerdeki yazarlara yazılmış bir mektuptu. Bu mektup şimdi web sitemizde; hepinizin oraya isminizi eklemenizi istiyoruz. Bu arada, heyet üyelerinin bir kısmı, görüp duyduklarını ve gelecekte yapılabileceklere dair hissettiklerini çeşitli ortamlarda yazdı. Lütfen bu mektubun sonundaki bağlantılara bakınız. Yenileri de eklenecek. Lütfen kendi makalelerinizi yazınız veya yazılmış olanları yayımlayınız; bunları, websiteniz de dahil, mümkün olan her yerde yayımlayınız.
Son olarak, Jennifer Clement'in yönetimindeki PEN Meksika, elli iki yazarın -Meksikalı yazarlar, heyetten yazarlar, ünlü romancılar, tanınmış köşe yazarları ve yerel gazeteciler- konuşma yaptığı, muhteşem bir organizasyon düzenledi. Her konuşmacıya bir dakika süre verildi. Güzel, rahatsız edici ve harekete geçirici oldu. Her kesimden kalabalık bir dinleyici kitlesi vardı. Mesaj, halka ve yetkililere duyuruldu. Büyük bir edebiyat örgütü ve ifade özgürlüğü lideri olarak varlığımızın, bütünleşmiş bir ses oluşturduğu bir andı.
Sonuçta, yazar ve gazetecilerin can güvenliği konusunu gündeme getirmeyi başardık. Şimdi bunun gündemde kalmasına yardımcı olmamız gerekiyor. Kamu politikasının gündemini de doğru yöne çekmeyi de başarmış olduk. Tekrar söylemek lazım ki, ısrarcı olmalıyız; Meksika'daki dostlarımızı ve bu sahada çalışan diğer örgütleri hepimiz desteklemeliyiz.
*********
Siz bunu okurken ben Gil-won Lee ve buradaki merkezimizle birlikte Kore'de olacağım. Hori Takeaki, Markéta Hejkalová ve Laura McVeigh gelecek. Yapılacak olan kongre hakkında konuşacağız. Bundan sonra, Etiyopya PEN'in ilk yıllık genel kurul toplantısı için Addis Ababa'ya gideceğim; oradan Afar ve Somali dilini konuşan PEN merkezleriyle Dijbouti'ye geçeceğim.
Belirsiz bir döneme girdiğimizi belirtmeden edemeyeceğim. Hindistan'da, hukuk sistemi ile siyasi irade hakkında ciddi şüpheler doğuran bazı gelişmeleri web sitemizden görebilirsiniz. Suudi Arabistan'da bazı güçlükler yaşanıyor. Tüm bunlar, ifade özgürlüğüne ve evet, edebiyatın ifade edilmesine yönelik tehditler listesine yenilerini ekliyor.
Lütfe Meksika'da olanları takip ediniz.
Ve hepimizin faydalanabilmesi için, Girona Manifestosunu kendi dilinize çeviriniz.
En iyi dileklerimle,
John Ralston Saul
(Çeviren: Petek Demir)
(Not: Dil Hakları ile ilgili Girona Manifestosu Türkçeye çevrilip üyelere iletilmişti; aynı zamanda www.pen.og.tr sitesinde yer alıyor.)