Ukrayna PEN Başkanı Miroslav Marinoviç’ten birkaç gün önceki mektup:
Ukrayna Batı’dan şimdi ne bekleyebilir?
Size, Brejnev dönemindeki eski bir düşünce suçlusu olarak yazıyorum. Ukrayna’nın kanayan Maidan Meydan’ı varken, diğer tüm unvanlar hızla anlamlarını kaybediyor.
Ömrümce değerler krallığı olarak Batı uygarlığına hayranlık duydum. Şimdi, Bryon’un sözlerini farklı tekrarlamaya yakınım: “Zayıflık, senin ismin Avrupa!”. Burukluğun gücü, Avrupa için duyduğumuz aşkın gücü ile burada örtüşüyor.
Halen karar mercilerindeki herhangi birinin ilgisini çekiyorsa, başlıktaki soruya cevap verebilirim. Başta ve her şeyden önce, “derin kaygı ifade etmeyi” bırakın. Maidan Meydan’ındaki tüm eylemciler, şimdi bu şartlarda anlamsız kalan bu cümleye alerji duyarken, Ukrayna hükümet çetesindeki tüm gangsterler AB’nin çaresizliğini alaya alıyorlar.
Yaptırımlar uygulayın. Akhilleus’un topuğunu aramakla zaman kaybetmeyin: bankalarınızda duran paralardır bakmanız gereken. Kendi kanunlarınızı uygulayın ve para aklamayı bırakın. Parçası olmak istediğimiz Avrupa insan hayatının mutlak değerini asla mutlak bir para değerine tercih edemez.
Tüm hükümet gangsterleri ve aileleri için Batı vizelerini iptal edin. Basit hayatlarını sürdüren sıradan Ukraynalıların vize alabilmek için atalarının şeceresini göstermeleri gerekirken, tüm dünyanın gözünde katil, “gaip” ve sahtekâr olarak görülen iktidardaki canilerin Avrupa’da neredeyse serbest bir dolaşım hakkına sahip olmaları skandaldır.
Yanukoviç ve Putin’in propaganda kokan çığlıklarını dinlemeyin. Sadece kulaklarınızı pamukla tıkayın. Yalanlarını ortaya çıkarın; aksi takdirde kendinizi savunma imkânınızı elinizden alırlar.
Bunların yerine, gerçek habere ulaşmak için gazetecilerini feda eden Ukrayna medyasını dinleyin. Ukrayna’ya bir iki günlüğüne gelen başka ülkelerdeki özel muhabirlerinizin ilettiği haberlere o kadar da güvenmeyin. Ukrayna’nın elem haykırışını tercüme edebilecek, bu ülkede yaşayan Ukraynalıları istihdam edin. Bunun için şimdiden para ayırın, bir sonraki yılın bütçesinden para beklemeyin.
Ukrayna hastanelerine gelin ve “seçilmiş meşru hükümeti devirmeyi” amaçlayan sözde “köktenci”lerle konuşun, polisleri “hunharca döven” ve kendilerini yaralamak için “kasten” bombalar patlatan insanlarla konuşun. Elbette, savaşın yüzü acımasızdır. Maidan Meydan’ına geldiklerinde, bu kişiler Kral VI. George’un 3 Eylül 1939 tarihinde kendilerine söylediklerinin neredeyse aynını tekrarladılar: “Bir çatışmanın içine girmeye zorlandık….ve, hükmettiği takdirde, dünyadaki tüm uygar toplumlar için ölümcül olacak bir ilkenin meydan okumasıyla tanışmak için çağrıldık.”
Güvenli alanlarınızdan çıkın! Geçmişte, bunu yapmayı reddeden Romalıları hatırlayın sadece. Putin’i pohpohlamak size güvenlik sağlamaz. Onun Ukrayna’yı kontrol etmesine izin vermek, dünya barışını daha da kırılgan hale getirebilir. Zorla bölünen Polonya ve Almanya’nın yeryüzüne barış getirmediği gibi, cebren ayrılmış bir Ukrayna da dünyaya barış getirmeyecektir. Kral ve Ukrayna halkı ile birlik içinde sonuca varmamızı sağlayın: “Görev zor olacaktır. Gelecekte karanlık günler olabilecektir, ve savaş, muharebe alanıyla bundan böyle kısıtlı kalamaz, fakat ancak doğruyu gördüğümüz sürece doğruyu yapabiliriz, ve davamızı saygıyla Tanrı’ya emanet edebiliriz. Her birimiz ve hepimiz buna mutlak surette inanırsak, gerekli her türlü hizmet veya fedakarlığa hazır olarak, o zaman Tanrı’nın yardımı ile, hükmederiz.”
Myroslav Marynovych
Ukrayna PEN Merkezi Başkanı
*
Türkiye kamuoyuna tüm ünyada demokrasi ve barış dileğiyle aktarıyorum.
Ukrayna PEN Başkanından Mektup
Ukrayna PEN Başkanı Miroslav Marinoviç’ten birkaç gün önceki mektup:
Ukrayna Batı’dan şimdi ne bekleyebilir?
Size, Brejnev dönemindeki eski bir düşünce suçlusu olarak yazıyorum. Ukrayna’nın kanayan Maidan Meydan’ı varken, diğer tüm unvanlar hızla anlamlarını kaybediyor.
Ömrümce değerler krallığı olarak Batı uygarlığına hayranlık duydum. Şimdi, Bryon’un sözlerini farklı tekrarlamaya yakınım: “Zayıflık, senin ismin Avrupa!”. Burukluğun gücü, Avrupa için duyduğumuz aşkın gücü ile burada örtüşüyor.
Halen karar mercilerindeki herhangi birinin ilgisini çekiyorsa, başlıktaki soruya cevap verebilirim. Başta ve her şeyden önce, “derin kaygı ifade etmeyi” bırakın. Maidan Meydan’ındaki tüm eylemciler, şimdi bu şartlarda anlamsız kalan bu cümleye alerji duyarken, Ukrayna hükümet çetesindeki tüm gangsterler AB’nin çaresizliğini alaya alıyorlar.
Yaptırımlar uygulayın. Akhilleus’un topuğunu aramakla zaman kaybetmeyin: bankalarınızda duran paralardır bakmanız gereken. Kendi kanunlarınızı uygulayın ve para aklamayı bırakın. Parçası olmak istediğimiz Avrupa insan hayatının mutlak değerini asla mutlak bir para değerine tercih edemez.
Tüm hükümet gangsterleri ve aileleri için Batı vizelerini iptal edin. Basit hayatlarını sürdüren sıradan Ukraynalıların vize alabilmek için atalarının şeceresini göstermeleri gerekirken, tüm dünyanın gözünde katil, “gaip” ve sahtekâr olarak görülen iktidardaki canilerin Avrupa’da neredeyse serbest bir dolaşım hakkına sahip olmaları skandaldır.
Yanukoviç ve Putin’in propaganda kokan çığlıklarını dinlemeyin. Sadece kulaklarınızı pamukla tıkayın. Yalanlarını ortaya çıkarın; aksi takdirde kendinizi savunma imkânınızı elinizden alırlar.
Bunların yerine, gerçek habere ulaşmak için gazetecilerini feda eden Ukrayna medyasını dinleyin. Ukrayna’ya bir iki günlüğüne gelen başka ülkelerdeki özel muhabirlerinizin ilettiği haberlere o kadar da güvenmeyin. Ukrayna’nın elem haykırışını tercüme edebilecek, bu ülkede yaşayan Ukraynalıları istihdam edin. Bunun için şimdiden para ayırın, bir sonraki yılın bütçesinden para beklemeyin.
Ukrayna hastanelerine gelin ve “seçilmiş meşru hükümeti devirmeyi” amaçlayan sözde “köktenci”lerle konuşun, polisleri “hunharca döven” ve kendilerini yaralamak için “kasten” bombalar patlatan insanlarla konuşun. Elbette, savaşın yüzü acımasızdır. Maidan Meydan’ına geldiklerinde, bu kişiler Kral VI. George’un 3 Eylül 1939 tarihinde kendilerine söylediklerinin neredeyse aynını tekrarladılar: “Bir çatışmanın içine girmeye zorlandık….ve, hükmettiği takdirde, dünyadaki tüm uygar toplumlar için ölümcül olacak bir ilkenin meydan okumasıyla tanışmak için çağrıldık.”
Güvenli alanlarınızdan çıkın! Geçmişte, bunu yapmayı reddeden Romalıları hatırlayın sadece. Putin’i pohpohlamak size güvenlik sağlamaz. Onun Ukrayna’yı kontrol etmesine izin vermek, dünya barışını daha da kırılgan hale getirebilir. Zorla bölünen Polonya ve Almanya’nın yeryüzüne barış getirmediği gibi, cebren ayrılmış bir Ukrayna da dünyaya barış getirmeyecektir. Kral ve Ukrayna halkı ile birlik içinde sonuca varmamızı sağlayın: “Görev zor olacaktır. Gelecekte karanlık günler olabilecektir, ve savaş, muharebe alanıyla bundan böyle kısıtlı kalamaz, fakat ancak doğruyu gördüğümüz sürece doğruyu yapabiliriz, ve davamızı saygıyla Tanrı’ya emanet edebiliriz. Her birimiz ve hepimiz buna mutlak surette inanırsak, gerekli her türlü hizmet veya fedakarlığa hazır olarak, o zaman Tanrı’nın yardımı ile, hükmederiz.”
Myroslav Marynovych
Ukrayna PEN Merkezi Başkanı
*
Türkiye kamuoyuna tüm ünyada demokrasi ve barış dileğiyle aktarıyorum.
Tarık Günersel
PEN Türkiye Merkezi Başkanı