Değerli gazeteci ve yazar Tuncay Özkan'a nazik teşekkür mesajı ve ziyareti için çok teşekkür ederiz. Türkiye'de yeterince acı çekilmedi mi? Ancak olgun bir demokrasi ile yaralar nisbeten sarılabilir (hayatta kalabilenler açısından) ve yeni yaralar önlenebilir.
PEN Türkiye Merkezi adına Tarık Günersel
PEN Türkiye İstanbul 15.04.2014
Değerli Başkan, Değerli Yönetim Kurulu Üyeleri ve Değerli PEN Üyeleri
Altı yıl süren esaretimin sonunda sizlere teşekkür etme fırsatını buluyorum. Küf kokulu tutsaklığım boyunca aydınlığa, güzel yarınlara ve sizlerle özgürlükte kucaklaşacağıma dair ümidimi hiç yitirmedim. Bıkıp usanmadan, karanlıktan ve zorbalıktan korkmadan gösterdiğiniz destek benim engizisyon celselerinde dayandığım arkadaşım oldu. Tam 517 gün hücrede kaldım. Kimsenin sesini duymadığım o günlerde, sizin benim sesim olduğunuzu, sesimi yurt içinde ve yurt dışında duyurduğunuzu bilerek teselli buldum. Yazdıklarınızı tekrar tekrar okudum. Duruşma salonunda arkamı döndüğümde kimilerinizin dost yüzünü gördüm; kimileriniz hapishanede ziyaretime geldi; kimileriniz kalemiyle adaleti savundu. Karınca kadar su taşıyanınıza ne kadar teşekkür etsem azdır.
Sizler bu ülkenin aydınlık insanları, eli kalem tutan, kalemiyle etrafına ve tanımadıklarına ışık saçan yazarları, şairleri, çevirmenleri… Sizler her ülkenin medarı iftiharları. Her zaman olduğu gibi, yine yılmadan karanlıkla savaştınız. Bu savaşı verirken vatan topraklarına barış tohumları ekmeyi de ihmal etmediniz. O tohumlar hücreme kadar ulaştı. Cezaevinde odalarımızı katillerle, hırsızlarla paylaştık. Niceleri salıverildi, biz gazeteciler, yazarlar o koğuşlarda baki kaldı. 3000 kitaplık bir kütüphane kurduk. Günde 250 sayfa kitap okudum. Artık sizleri kelimelerinizden tanıyorum. Ben de bu süre zarfında 7 kitap yazdım. Son kitabım Ötekiler’in imza gününe değerli Başkan Tarık Günersel ile değerli Genel Sekreter Av. Sabri Kuşkonmaz katıldı ve kitaplarımı dostlarımız için imzaladılar. Kitabımı ayın kitabı seçerek beni onurlandırdınız. Yaptığınız bu seçim benim için çok anlamlı bir ödül oldu, beni çok mutlu etti. Çok teşekkür ediyorum.
Tutukluluğum sırasında ülkemizde çok şey yaşandı. Barıştan, adaletten, yeşilden yana olan, eve ekmek götüren kardeşlerimizi kaybettik. Esaretim, bu mücadele sırasında yanınızda olmaktan beni alıkoydu. Bizleri içeride, sizleri dışarıda yalnızlaştırarak yok etmeye niyetli, önce hayallerimizi sonra fikirlerimizi öldürmek isteyen bir düzen kuruldu. Ama ahdım var, 14 yaşa düşman olan o karanlıkla savaşacağım.
Biz gazeteci ve yazarlar hayata dair bildiklerimizi paylaşmayı kendimize görev ediniriz. Aynı olayı farklı pencerelerden izliyor olabiliriz, ne de olsa ancak bildiğimiz veya hayal ettiğimiz kadarını yazarız ama paylaşa paylaşa kazanacağız dostlarım. Kaleminizle var olun. Sizlere sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Tuncay Özkan PEN Merkezi'ni Ziyaret Etti...
Türkiye'de yeterince acı çekilmedi mi? Ancak olgun bir demokrasi ile yaralar nisbeten sarılabilir (hayatta kalabilenler açısından) ve yeni yaralar önlenebilir.
PEN Türkiye Merkezi adına Tarık Günersel
PEN Türkiye
İstanbul
15.04.2014
Değerli Başkan, Değerli Yönetim Kurulu Üyeleri ve
Değerli PEN Üyeleri
Altı yıl süren esaretimin sonunda sizlere teşekkür etme fırsatını buluyorum. Küf kokulu tutsaklığım boyunca aydınlığa, güzel yarınlara ve sizlerle özgürlükte kucaklaşacağıma dair ümidimi hiç yitirmedim. Bıkıp usanmadan, karanlıktan ve zorbalıktan korkmadan gösterdiğiniz destek benim engizisyon celselerinde dayandığım arkadaşım oldu.
Tam 517 gün hücrede kaldım. Kimsenin sesini duymadığım o günlerde, sizin benim sesim olduğunuzu, sesimi yurt içinde ve yurt dışında duyurduğunuzu bilerek teselli buldum. Yazdıklarınızı tekrar tekrar okudum. Duruşma salonunda arkamı döndüğümde kimilerinizin dost yüzünü gördüm; kimileriniz hapishanede ziyaretime geldi; kimileriniz kalemiyle adaleti savundu. Karınca kadar su taşıyanınıza ne kadar teşekkür etsem azdır.
Sizler bu ülkenin aydınlık insanları, eli kalem tutan, kalemiyle etrafına ve tanımadıklarına ışık saçan yazarları, şairleri, çevirmenleri… Sizler her ülkenin medarı iftiharları. Her zaman olduğu gibi, yine yılmadan karanlıkla savaştınız. Bu savaşı verirken vatan topraklarına barış tohumları ekmeyi de ihmal etmediniz. O tohumlar hücreme kadar ulaştı.
Cezaevinde odalarımızı katillerle, hırsızlarla paylaştık. Niceleri salıverildi, biz gazeteciler, yazarlar o koğuşlarda baki kaldı. 3000 kitaplık bir kütüphane kurduk. Günde 250 sayfa kitap okudum. Artık sizleri kelimelerinizden tanıyorum. Ben de bu süre zarfında 7 kitap yazdım. Son kitabım Ötekiler’in imza gününe değerli Başkan Tarık Günersel ile değerli Genel Sekreter Av. Sabri Kuşkonmaz katıldı ve kitaplarımı dostlarımız için imzaladılar. Kitabımı ayın kitabı seçerek beni onurlandırdınız. Yaptığınız bu seçim benim için çok anlamlı bir ödül oldu, beni çok mutlu etti. Çok teşekkür ediyorum.
Tutukluluğum sırasında ülkemizde çok şey yaşandı. Barıştan, adaletten, yeşilden yana olan, eve ekmek götüren kardeşlerimizi kaybettik. Esaretim, bu mücadele sırasında yanınızda olmaktan beni alıkoydu. Bizleri içeride, sizleri dışarıda yalnızlaştırarak yok etmeye niyetli, önce hayallerimizi sonra fikirlerimizi öldürmek isteyen bir düzen kuruldu. Ama ahdım var, 14 yaşa düşman olan o karanlıkla savaşacağım.
Biz gazeteci ve yazarlar hayata dair bildiklerimizi paylaşmayı kendimize görev ediniriz. Aynı olayı farklı pencerelerden izliyor olabiliriz, ne de olsa ancak bildiğimiz veya hayal ettiğimiz kadarını yazarız ama paylaşa paylaşa kazanacağız dostlarım. Kaleminizle var olun.
Sizlere sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
A.Tuncay Özkan