Özgür Gündem Gazetesi "Terör örgütü propagandası yaptığı" gerekçesiyle geçici bir süre için kapatıldı.. Yazarları ve çalışanları susturulamaya çalışıldı, evleri baskına uğradı ve elemanları , çalışanları gözaltına alındı... Ayni bağlamda olup olmadığını henüz bilmediğimiz bir başka gözaltı uygulaması ise Uluslararası PEN Türkiye Merkezi üyesi olan yazar Aslı Erdoğan'a...
Ağır ve zorlu bir dönemi yaşarken "suçlu" ve "suçun" aynı çuvala konulmaya çalışıldığını görüyor bundan kaygı duyuyoruz. Özgür basının önünün kesilerek, yazarları cezalandırarak, korku üretilerek, intikam tutkusuyla adımlar atılması, bu ülkeyi yaşanılabilecek bir ülke olmaktan hızla çıkarmaktadır. Yayıncı, muhabir ve yazarlara yönelik ceza ve intikam adına gözaltılar, tutuklamalar, baskınlar, ev talanları, demokrasi değerleri bakımından kabul edilemez.
Yaşanmakta olan derin travma, daha çok intikam, daha çok kin ve öfke, daha çok "cadı avı" yerine, bizleri, hepimizi ve tüm yöneticileri, daha çok demokrasi, daha çok hukukun üstünlüğü, daha çok kuvvetler ayırımı, daha çok eşitlik, daha çok sağduyu, daha çok vicdana yöneltmelidir. Kaldı ki bu düşüncelerimiz ve kaygımız sadece bir değil tüm iletişim ve yayın organlarını , onların tüm yazar ve gazetecilerini kapsamaktadır.
Kamuoyuna
Özgür Gündem Gazetesi "Terör örgütü propagandası yaptığı" gerekçesiyle geçici bir süre için kapatıldı.. Yazarları ve çalışanları susturulamaya çalışıldı, evleri baskına uğradı ve elemanları , çalışanları gözaltına alındı... Ayni bağlamda olup olmadığını henüz bilmediğimiz bir başka gözaltı uygulaması ise Uluslararası PEN Türkiye Merkezi üyesi olan yazar Aslı Erdoğan'a...
Ağır ve zorlu bir dönemi yaşarken "suçlu" ve "suçun" aynı çuvala konulmaya çalışıldığını görüyor bundan kaygı duyuyoruz. Özgür basının önünün kesilerek, yazarları cezalandırarak, korku üretilerek, intikam tutkusuyla adımlar atılması, bu ülkeyi yaşanılabilecek bir ülke olmaktan hızla çıkarmaktadır. Yayıncı, muhabir ve yazarlara yönelik ceza ve intikam adına gözaltılar, tutuklamalar, baskınlar, ev talanları, demokrasi değerleri bakımından kabul edilemez.
Yaşanmakta olan derin travma, daha çok intikam, daha çok kin ve öfke, daha çok "cadı avı" yerine, bizleri, hepimizi ve tüm yöneticileri, daha çok demokrasi, daha çok hukukun üstünlüğü, daha çok kuvvetler ayırımı, daha çok eşitlik, daha çok sağduyu, daha çok vicdana yöneltmelidir. Kaldı ki bu düşüncelerimiz ve kaygımız sadece bir değil tüm iletişim ve yayın organlarını , onların tüm yazar ve gazetecilerini kapsamaktadır.
Kamuoyuna saygıyla duyururuz.
Uluslararası PEN Türkiye Merkezi
Yönetim Kurulu.
17 Ağustos 2016