Başkandan Mektup-Mayıs 2017

22 Mayıs 2017, Pazartesi

19 Mayıs 2017


 

Sevgili / Sayın PEN Üyeleri ,


 

Mayıs ayı mektubunu sizlere, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün gençliğe armağan ettiği bayram gününde yazıyorum... Atatürk'ü Anma - Gençlik ve Spor Bayramı günü sabahı... 19 Mayıs Yürüyüşünün yasaklandığı, İstanbul'dan yazıyorum... Yasaklansa da, unutturulmaya , lekelenmeye çalışılsa da boşuna! Atatürk sevgisi, Atatürk saygısı öyle derinlere işlemiş ki her zerreme, kimse onu söküp atamaz...

Bu günün ilk saatlerinde sandım ki bu yılki 19 Mayıs'ımıza İstanbul Valiliğinin, Beşiktaş yasağı damga vuracak... Ama yanılmışım . Günün ilerleyen saatlerinde muhalif gazetelerden "Sözcü"ye yapılan operasyon şimdilik daha da ağır basıyor...

Korkarım ki, OHAL sürdükçe yandaş olmayan tüm gazetelere, basın kuruluşlarına bu siyasi operasyonlar, bu gözdağı verme çabaları, korkutmalar, "ayağınızı denk alın" tehditleri katlanarak devam edecek.

Mayıs ayı , yasakların , baskının ve kadın cinayetlerinin yoğunluğuyla geçti.

3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü gününde Uluslararası PEN gezegenimizde yalnızca işini yaptığı için tehlikede olan yazar ve gazeteciler için kampanya düzenledi. Kampanyanın hedefindeki 6 ülkeden biri de Türkiye idi . Bu konuda öncülüğü kimseye bırakmıyoruz. Ötekiler: Çin, Eritre, İran, Meksika, Rusya... (Ayrıntıları  PEN Türkiye Merkezi Sitemizde bulabilirsiniz.)

Basın Özgürlüğü gününden birkaç gün sonra belki de Uluslararası Kurumların Eleştirilerini haksız çıkarmamak için  Belge Yayınları'na polis baskını yapıldı ve iki bini aşkın kitap alınıp götürüldü... Vandalizm olarak nitelediğimiz olayı PEN Türkiye olarak kınadık. "Kitapların suçlanması, yasaklanması, adalet duygusunu paramparça etmekten öte, vicdanları da yaralamaktadır. Bunların yaşanmayacağı aydınlık bir Türkiye için mücadeleye devam" dedik.

TÜYAP İzmir Kitap Fuarı'nda PEN olarak iki panelde yer aldık. Bunların ilki "Düşünce Özgürlüğü ve Adalet" konulu olanı; ikincisi ise Dil Derneği'yle ortaklaşa düzenlediğimiz "Türkçeyi Savunmak" başlıklı paneldi. Her ikisi de yoğun ilgi gördü.

Her Mayıs ayında Uluslararası PEN'in Barış Komitesi ve Kadın Yazarlar Komitesi Slovenya'nın Bled kentinde bir araya geliyor. 49. Uluslararası Yazarlar Toplantısına bu kez üyemiz Çiler İlhan gitti. Her iki komitenin toplantılarında söz aldı. Kadın Yazarlar Komitesindeki sunumunda ülkedeki durumu, kadını aşağılayan söylemleri -örneklerle; Kadın cinayetlerini – rakamlarla ortaya koydu.. Eşitlik sağlanıncaya dek Türkiye’de “pozitif ayrımcılığa” kesinlikle ihtiyaç olduğunu belirtti. Barış Komitesi'nde ise Uluslararası PEN'in çalışmalarını desteklediğimizi belirtti.

Bled toplantılarının bir özelliği de, her seferinde hapisteki bir yazara boş bir sandalyenin ayrılmasıdır. Bu yıl boş sandalyelerden biri hapisteki şair İlhan Sami Çomak içindi. Boş bir sandalye tüm oturumlarda boş bırakıldı. Boş sandalyeye İlhan Sami Çomak'ın dev fotoğrafı eşlik etti. 22 Yıldır hapiste olan yazar ve hapiste yazdığı kitapları dünyanın her yerinden gelen yazarlara tanıtıldı.

Mayıs ayı kitabı olarak, Yönetim Kurulumuz Emin Karaca'nın yazdığı Kibele Yayınlarından çıkan "Türk Edebiyatında Kavga" kitabını seçti. Kitabın alt başlığı "En Büyükl, En Önemli, En Bilgili Yazar Benim!" Kavgadan geçilmeyen günümüzde, bari edebiyat polemiklerine eğilelim dedik...

19 Mayıs, aydınlığın karanlığı, ilerinin geriyi, çağdaşlığın bağnazlığı, özgürlüğün biat etmeyi, yeniliğin çürümüşlüğü, eşitliğin adaletsizliği ve mazlumun zalimi alt ettiği günün adı... Cumhuriyet, demokrasi ve bağımsızlık düşüncesini ve ateşini her zaman gençlerin taşıyacağına ve bunları taşıyanların hep genç kalacağına inanan, Cumhuriyetimizin kurucusu, özlemle andığımız Mustafa Kemal Atatürk'ün gençliğe armağan ettiği bayram! Coşkunuzu yitirmeyin!  

Bir gün elbet adalet, hak ve hukuk bizim buralara da gelecek.

Hepinize Sevgi ve Saygılarımla,

Zeynep Oral

Başkan -PEN Türkiye.

xxx

P.S: İstanbul Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi'nde her ay  "Ustaya  Saygı  Gecesi" düzenliyor... Mayıs ayında bula bula beni bulmuşlar "Usta" olarak...  (Ya çok  yaşlandım diye; ya da   her sanat alanına dokundum diye... Artık bilemeyeceğim...)   26 Mayıs Cuma akşamı (19:30) bana ilişkin bir program hazırlamışlar. Fazıl Say'dan Genco Erkal'a, Gülriz Sururi'den Zuhal Olcay'a bir çok sanatçı ve yazar katılıyor.Bana da sevdiklerini davet et dediler... Sizleri davet ediyorum. İstanbul'daysanız, yapacak daha iyi bir işiniz yoksa, hepinizi beklerim...  

Share Box