PEN Türkiye tarafından her yıl verilen şiir ödülü 2021’de şiirimizin önde gelen şairlerinden Alova’nın oldu.
21 Mart 2021 Pazar günü online olarak gerçekleştirilen törende, Alova Dünya Şiir Günü bildirisini okudu. PEN Türkiye Başkanı Zeynep Oral açış konuşmasında, ödülün Alova’ya ‘oybirliği ile verildiğini belirterek, 1980’lerin başında Alova ile Barış Pirhasan’ın, İstanbul’da ünlü şarkıcı Joan Baez’le tanışma öyküsünü anlattı.
Çok sayıda konuğun katıldığı törende Cevat Çapan’ın Alova’ya pek çok açıdan ‘teşekkür’ ettiği konuşmasının ardından, Enis Batur şairin büyük yapıtı olarak gördüğü Birinci Çoğul Şarkı’nın ikinci ve üçüncü kitaplarını da yazdığını ve dördüncüsünü beklediğini ifade etti. Oğuz Demiralp 1973’de tanıdığı Alova’nın, ilk, “Issız Gül” şiirini okuduğunu ve etkisinin yarım yüzyıldır sürdüğünü dile getirdi. Gökçenur Ç. ise Alova’dan bir şiir editörü nasıl olur, bunu öğrendiğini belirtirken, onun şiirini de bir ‘sonsuzluk makinesi’ olarak niteledi. Haydar Ergülen ‘sonsuz çeşitlilik’, ‘neşe üretimi’, ‘Kuzguncuk medeniyeti’ ve ‘tayf’ gibi kavramlarla Alova şiirine yaklaşırken, editörü Ruken Kızıler de Çoğul Şarkılar’ın ikinci ve üçüncüsünün bu günlerde yayımlanacağını söyleyerek bahar müjdesi verdi.
Tarık Günersel’in üç Alova şiiri okuduğu programın sonunda, Alova da yaşadığı Turgutreis’ten telefonla bağlanarak konukları selamladı ve şiirinden bir bölüm okudu.
PEN Şiir Ödülü Alova'ya verildi:
PEN Türkiye tarafından her yıl verilen şiir ödülü 2021’de şiirimizin önde gelen şairlerinden Alova’nın oldu.
21 Mart 2021 Pazar günü online olarak gerçekleştirilen törende, Alova Dünya Şiir Günü bildirisini okudu. PEN Türkiye Başkanı Zeynep Oral açış konuşmasında, ödülün Alova’ya ‘oybirliği ile verildiğini belirterek, 1980’lerin başında Alova ile Barış Pirhasan’ın, İstanbul’da ünlü şarkıcı Joan Baez’le tanışma öyküsünü anlattı.
Çok sayıda konuğun katıldığı törende Cevat Çapan’ın Alova’ya pek çok açıdan ‘teşekkür’ ettiği konuşmasının ardından, Enis Batur şairin büyük yapıtı olarak gördüğü Birinci Çoğul Şarkı’nın ikinci ve üçüncü kitaplarını da yazdığını ve dördüncüsünü beklediğini ifade etti. Oğuz Demiralp 1973’de tanıdığı Alova’nın, ilk, “Issız Gül” şiirini okuduğunu ve etkisinin yarım yüzyıldır sürdüğünü dile getirdi. Gökçenur Ç. ise Alova’dan bir şiir editörü nasıl olur, bunu öğrendiğini belirtirken, onun şiirini de bir ‘sonsuzluk makinesi’ olarak niteledi. Haydar Ergülen ‘sonsuz çeşitlilik’, ‘neşe üretimi’, ‘Kuzguncuk medeniyeti’ ve ‘tayf’ gibi kavramlarla Alova şiirine yaklaşırken, editörü Ruken Kızıler de Çoğul Şarkılar’ın ikinci ve üçüncüsünün bu günlerde yayımlanacağını söyleyerek bahar müjdesi verdi.
Tarık Günersel’in üç Alova şiiri okuduğu programın sonunda, Alova da yaşadığı Turgutreis’ten telefonla bağlanarak konukları selamladı ve şiirinden bir bölüm okudu.