-Enis Batur; kadim bir cümlenin benzeri olarak söylemek gerekirse, ‘şiirsel olan hiçbir şey bana yabancı değildir” anlayışını uzun yıllardır derinden kavradığını göstermiş bir şairdir.
-Onun şiiri bir yerlilik ve evrensellik karşıtlığı barındırmaz. Yazılmış her şiirin yeniden yazılabileceğine ve şiirde hiçbir tarzın, biçimin eskimeyeceğine en iyi örneklerden biri onun şiiridir.
-Şiiri, edebiyatın üstünde tutmadığı yazılarından, söyleşilerinden anlaşılır ve şairlerin çoğunca gizli bir kabul içeren ‘şiirin aristokrasisi’nden uzak oluşu da, alçakgönüllü büyük yazar kimliğine, büyük şairliği de ekler.
-Her şiiri güncele bir müdahale değildir ama Opera(1996) kitabında olduğu gibi geniş perspektifte dönemsel olarak dünyaya, topluma, insana ilişkin itirazlarını, kaygılarını, eski büyük şairlerin seslerini de anımsatarak, şiire dönüştürmekten geri kalmaz.
-Şiirinin ve yazısının birbirlerine açıklığı, başka sanatları da özendirir ve Enis Batur’un şiirlerinden adeta bir Modern Şiir Müzesi doğar.
-Şiiri çok ciddiye alır demek boş bir cümle gibi gözükebilir ama bu aynı zamanda kendininkinden başka şiirlerle ve şairlerle yoğun olarak ilgilenmektir ki, doğrusu bu tutumu da onda şiire sayılır.
-Bir klişeyle bitirelim gerekçemizi: Şiirde, yazıda modalara yüz vermez! Zira her ikisine de yazdıklarıyla öncülük eder, etmiştir. Öncülüğü kalıcı bir davranışa dönüştürmüştür.
Enis Batur PEN 2024 Şiir Ödülü Gerekçesi
-Enis Batur; kadim bir cümlenin benzeri olarak söylemek gerekirse, ‘şiirsel olan hiçbir şey bana yabancı değildir” anlayışını uzun yıllardır derinden kavradığını göstermiş bir şairdir.
-Onun şiiri bir yerlilik ve evrensellik karşıtlığı barındırmaz. Yazılmış her şiirin yeniden yazılabileceğine ve şiirde hiçbir tarzın, biçimin eskimeyeceğine en iyi örneklerden biri onun şiiridir.
-Şiiri, edebiyatın üstünde tutmadığı yazılarından, söyleşilerinden anlaşılır ve şairlerin çoğunca gizli bir kabul içeren ‘şiirin aristokrasisi’nden uzak oluşu da, alçakgönüllü büyük yazar kimliğine, büyük şairliği de ekler.
-Her şiiri güncele bir müdahale değildir ama Opera(1996) kitabında olduğu gibi geniş perspektifte dönemsel olarak dünyaya, topluma, insana ilişkin itirazlarını, kaygılarını, eski büyük şairlerin seslerini de anımsatarak, şiire dönüştürmekten geri kalmaz.
-Şiirinin ve yazısının birbirlerine açıklığı, başka sanatları da özendirir ve Enis Batur’un şiirlerinden adeta bir Modern Şiir Müzesi doğar.
-Şiiri çok ciddiye alır demek boş bir cümle gibi gözükebilir ama bu aynı zamanda kendininkinden başka şiirlerle ve şairlerle yoğun olarak ilgilenmektir ki, doğrusu bu tutumu da onda şiire sayılır.
-Bir klişeyle bitirelim gerekçemizi: Şiirde, yazıda modalara yüz vermez! Zira her ikisine de yazdıklarıyla öncülük eder, etmiştir. Öncülüğü kalıcı bir davranışa dönüştürmüştür.