Duyularımızla ya da gündelik yaşamdaki tutumlarımızla açılan evrenimiz, ezberimizdeki evren gibi geliyor bize… Bu yüzden, değişime; devinimlerin ve evrimlerin yarattığı sorunlara, çıkmazlara, hatta onların yok edici sonuçlarına karşı yeni düşünce, yöntem ve eylem oluşturmanın olanaklarına da gereksinim duymuyoruz.
Kendimize hep aynı yerden, benzer nesnelerden bakmayı sürdürüyoruz.
“Yeni” denilen her şey, aslında erk’in önümüze yeniden sürümünden başka bir şey değil. Keşfettiğimiz “yeni”, terk ettiğimiz, unuttuğumuz ya da yok ettiğimiz “eski” den başka bir şey olmadı. “Yeni”yi, dolayısıyla hayatı, insanı gözden kaçırmak ve toplumsal niyetlerimizin deforme olması, pasif/edilgen, tutsak – hem solda hem sağda olmak-, kendi olamamak, aidiyetsizlik, çok kültürlülük ve çok düşüncelilik adına Modernizm’in ikililiğini yaşattırıyor bizlere.
Mantığı içinde olmak –görülmek- tavrıyla, saf olan her şeye ulaşmanın övüncüyle dolaşmakla yazmak nasıl dert edinilebilir ki!
Şair Salih Aydemir'den Bu Kez Bir Deneme Kitabı...
Hem Süt İçerim Soldan,
Hem Bal Yalarım Sağdan
Algıladığımız dünyayla mı; algılarımızla oynanan, algılamak durumunda bırakıldığımız dünyayla mı yaşıyoruz ?
Duyularımızla ya da gündelik yaşamdaki tutumlarımızla açılan evrenimiz, ezberimizdeki evren gibi geliyor bize… Bu yüzden, değişime; devinimlerin ve evrimlerin yarattığı sorunlara, çıkmazlara, hatta onların yok edici sonuçlarına karşı yeni düşünce, yöntem ve eylem oluşturmanın olanaklarına da gereksinim duymuyoruz.
Kendimize hep aynı yerden, benzer nesnelerden bakmayı sürdürüyoruz.
“Yeni” denilen her şey, aslında erk’in önümüze yeniden sürümünden başka bir şey değil. Keşfettiğimiz “yeni”, terk ettiğimiz, unuttuğumuz ya da yok ettiğimiz “eski” den başka bir şey olmadı. “Yeni”yi, dolayısıyla hayatı, insanı gözden kaçırmak ve toplumsal niyetlerimizin deforme olması, pasif/edilgen, tutsak – hem solda hem sağda olmak-, kendi olamamak, aidiyetsizlik, çok kültürlülük ve çok düşüncelilik adına Modernizm’in ikililiğini yaşattırıyor bizlere.
Mantığı içinde olmak –görülmek- tavrıyla, saf olan her şeye ulaşmanın övüncüyle dolaşmakla yazmak nasıl dert edinilebilir ki!