“Ben sana ne diyebilirim ki Aram? Şimdiye kadar yoktu böyle şeyler, gavurmuş, Müslüman’mış… Güneş hepimizin üstüne doğardı. Seher yeli hepimizin yeliydi. Yağmurlar, karlar hepimizin üstüne yağardı; sana ayrı, bana ayrı yağmazdı gökten. Seçmezdi gavura az yağayım, Müslüman’a çok yağayım diye. Bereket, kuraklık, yoksulluk hepimiz için değil miydi? Ne oldu da birbirimize düşürdüler bizi böyle Aram?”
Elinizde tuttuğunuz bu roman, 1915 Tehcir Kanunu’yla Haçin’den sürgüne gidenlerden bir kısmının 1918’de yeniden Haçin’e dönmelerini ve döndükten sonra yaşadıklarını hüzünlü ve tarafsız bir dille anlatmaktadır. Hem gelenler, hem de orada kalanlar için hayat çok farklılaşmıştır artık. Sürgünün acı dili, artık başka şeyler söylemektedir doğdukları topraklarda.
Bu döneme dair bilinen ve bilinmeyen olayların örgüsü içinde Ermenilerin ve Türklerin bin yıllık kardeşlik duygusu, ne acıdır ki tarihin terazisinde dilini değiştirmiştir. Aynı toprağı paylaşan, aynı havayı soluyup, aynı şeyleri yiyip içen iki halk birbirlerine düşman kesilmiş, yaşanan ortak acılar iki halkı birbirinden ayırmış ve etkisi günümüzde de devam eden olayların tohumlarını atmıştır. Bu kitap, Türkler ve Ermeniler arasında yaşanan olayları her iki tarafı da ne överek ne de yererek tarafsız bir bakış açısıyla siz okurlarımıza sunmaktadır. Yaşanılanlar, gelecekte ışık olsun diye…
HALİL İBRAHİM ÖZCAN
Kayseri, Talas doğumludur. Kayseri Eğitim Enstitüsü’nden mezun olduktan sonra Giresun ve Kayseri’de üç yıl öğretmenlik yaptı. 12 Eylül 1980 darbesi ardından bir süre Suriye ve Lübnan’da yaşadı. 1981-1991 yılları arasında siyasal nedenlerden ötürü on yıl çeşitli cezaevlerinde tutuldu.
1980-1990 yılları arasında "Cezaevi Şiir Antolojisi"ni hazırladı. Bu kitap daha matbaadayken toplatıldı. Ardından Metis Yayınları, ilk öykü kitabı olan "Randevu Hazırlığı" adlı kitabını yayınladı. 1997 yılında Orhon Murat Arıburnu Ödülü'nü aldığı "Kırık Zar" adlı şiir kitabı, 2000 yılında ise "Yüzünü Temiz Tut Ecel Her An Gelebilir" adlı şiir kitabı piyasaya çıktı.
Bu iki şiir kitabının ikinci baskıları Nokta Kitap tarafından yapıldı. "Ejderha Yılları" adlı romanı ise Gendaş Yayınları arasında 2001 yılında yayınlandı. Bu kitabın ikinci baskısı da Nokta Kitap'ta yeniden yapıldı. "Kavgalı Küçük Fener" adlı şiir kitabı 2005’de, "Çankaya'nın Duvaksız Gelini Fikriye" adlı belgesel romanı da 2007’de yılında yayınlandı. Şiirleri İngilizce, Arapça, Romence, Arnavutça ve Farsçaya, hikayeleri İngilizce ve Arapçaya, Çankaya'nın Duvaksız Gelini Fikriye adlı belgesel romanı ise Arapçaya çevrilmiştir. Aynı zamanda sinema oyunculuğu da yapan ve çeşitli edebiyat örgütlenmelerinde etkin görevler alan yazar; halen Uluslararası PEN Türkiye Merkezi yönetim kurulu üyesidir ve Hapisteki Yazarlar Komitesi’nin başkanlığını yürütmektedir.
Halil İbrahim Özcan'ın Yeni Romanı "Küller Arasında" Yayımlandı
“Ben sana ne diyebilirim ki Aram? Şimdiye kadar yoktu böyle şeyler, gavurmuş, Müslüman’mış… Güneş hepimizin üstüne doğardı. Seher yeli hepimizin yeliydi. Yağmurlar, karlar hepimizin üstüne yağardı; sana ayrı, bana ayrı yağmazdı gökten. Seçmezdi gavura az yağayım, Müslüman’a çok yağayım diye. Bereket, kuraklık, yoksulluk hepimiz için değil miydi? Ne oldu da birbirimize düşürdüler bizi böyle Aram?”
Elinizde tuttuğunuz bu roman, 1915 Tehcir Kanunu’yla Haçin’den sürgüne gidenlerden bir kısmının 1918’de yeniden Haçin’e dönmelerini ve döndükten sonra yaşadıklarını hüzünlü ve tarafsız bir dille anlatmaktadır. Hem gelenler, hem de orada kalanlar için hayat çok farklılaşmıştır artık. Sürgünün acı dili, artık başka şeyler söylemektedir doğdukları topraklarda.
Bu döneme dair bilinen ve bilinmeyen olayların örgüsü içinde Ermenilerin ve Türklerin bin yıllık kardeşlik duygusu, ne acıdır ki tarihin terazisinde dilini değiştirmiştir. Aynı toprağı paylaşan, aynı havayı soluyup, aynı şeyleri yiyip içen iki halk birbirlerine düşman kesilmiş, yaşanan ortak acılar iki halkı birbirinden ayırmış ve etkisi günümüzde de devam eden olayların tohumlarını atmıştır. Bu kitap, Türkler ve Ermeniler arasında yaşanan olayları her iki tarafı da ne överek ne de yererek tarafsız bir bakış açısıyla siz okurlarımıza sunmaktadır.
Yaşanılanlar, gelecekte ışık olsun diye…
HALİL İBRAHİM ÖZCAN
Kayseri, Talas doğumludur. Kayseri Eğitim Enstitüsü’nden mezun olduktan sonra Giresun ve Kayseri’de üç yıl öğretmenlik yaptı. 12 Eylül 1980 darbesi ardından bir süre Suriye ve Lübnan’da yaşadı. 1981-1991 yılları arasında siyasal nedenlerden ötürü on yıl çeşitli cezaevlerinde tutuldu.
1980-1990 yılları arasında "Cezaevi Şiir Antolojisi"ni hazırladı. Bu kitap daha matbaadayken toplatıldı. Ardından Metis Yayınları, ilk öykü kitabı olan "Randevu Hazırlığı" adlı kitabını yayınladı. 1997 yılında Orhon Murat Arıburnu Ödülü'nü aldığı "Kırık Zar" adlı şiir kitabı, 2000 yılında ise "Yüzünü Temiz Tut Ecel Her An Gelebilir" adlı şiir kitabı piyasaya çıktı.
Bu iki şiir kitabının ikinci baskıları Nokta Kitap tarafından yapıldı. "Ejderha Yılları" adlı romanı ise Gendaş Yayınları arasında 2001 yılında yayınlandı. Bu kitabın ikinci baskısı da Nokta Kitap'ta yeniden yapıldı. "Kavgalı Küçük Fener" adlı şiir kitabı 2005’de, "Çankaya'nın Duvaksız Gelini Fikriye" adlı belgesel romanı da 2007’de yılında yayınlandı. Şiirleri İngilizce, Arapça, Romence, Arnavutça ve Farsçaya, hikayeleri İngilizce ve Arapçaya, Çankaya'nın Duvaksız Gelini Fikriye adlı belgesel romanı ise Arapçaya çevrilmiştir. Aynı zamanda sinema oyunculuğu da yapan ve çeşitli edebiyat örgütlenmelerinde etkin görevler alan yazar; halen Uluslararası PEN Türkiye Merkezi yönetim kurulu üyesidir ve Hapisteki Yazarlar Komitesi’nin başkanlığını yürütmektedir.