Levent Karataş 80 Kuşağından değil ama, bizim kuşaktan. Başka şiirler ve başka şairlerle şiir yazmaya kıymet veriyor. Bu da şiirini daha kıymetli kılıyor. Şiirini ne zaman okursanız okuyun, sabah oluyor, yeni gün, yeni dünya, yeni renkler, yeni şeyler ve hep yeni şiirler. Duyarak okumak isteyenler için. -Haydar Ergülen-
Çoğunluk, manzumesinin frigorifik odasına uğramadan uyuyup kalır. Azınlık, Son Görüş’te bu aynalıkların farkına vararak uyuyup uyanır. Levent Karataş bunun ayrımını yapanlardan. -Seyhan Özdamar-
Son Görüş yeni bir tür metafizik öneriyor bize; Dua ile başlıyor kitap Diriliş ile bitiyor. Bu yeni metafizik, zihnin, çağrışımın tüm halleriyle dünya arasındaki bakışımın sınırlarını bulanıklaştırıyor. Aşkın ama o oranda opak bir metafizik. Neruda bir dizesinde işaret etmişti; “Gelincikler bürünmüş Metafizik”... Levent Karataş’ın şair bakışı; nesnede ve dünyada gezdirdiği bakışları yeni zaman ve zamanın halleriyle hemhal bir metafiziği keşfe çağırıyor bizi. - B. Bayrıl-
"Son Görüş'ü okurken sesimin tonu benden bağımsız dalgalandı. "Yazılacak dil kalmamış" diyen şair, kendinin kalıntılarını sözcüklere yüklemekle kalmıyor, bir de sözcükleri porteye oktavına uygun diziyor. Müziğin sonunda kuş olup Son Görüş'e düş'en şair, okuruna bu düş'üşün performansını yaşatıyor. -İsahag Uygar Eskiciyan-
"Görüntünün ve görmenin olanaklarından bireysel çağrışıma, şimdinin verileriyle durmaksızın yeniden oluşan anıları sahiplenmeye, başkalarının hayatlarının yüzeylerinden şiirin derin anlatısına varan ve benliği öteki ile buluşturan bir yazma/okuma deneyimi Son Görüş.” -Nilay Özer-
İki kanadı var rüyalarının: biri nesre meyyal; diğeri şiire tutkun; işte böyle uçuyor hâtıraların sesle yüklü göklerinde. Dünyanın sözle yakılmış eski şafaklarını dinliyor; iyiliğin patikalarını yürüyor üstü başı harf ve arkadaşlık. Ve orada zaman, çocukluğun, gençliğin nesneleri arasında parıldıyor.
“Son Görüş” için hâfıza yeniden çiçekleniyor; dil, zamana dokunup şiiri beklediğimiz boşluğa, içimize yerleşiyor. İçeriden çözülüp gelen bir iyilik alfabesiyle yazılanlar, kağıdın üzerinde okunmayı bekliyor, “Son Görüş”te. Yani insan kalabilenler, kendini okusun diye bu şiirler. -Şeref Bilsel-
Her şiir aynı zamanda şairinin zihin haritasıdır. Sıkı şairin aklının kıvrımlarında dolaşmayı peşinen kabul eden okuru muhteşem bir macera beklemektedir. Yıllarca Levent Karataş şiirinin yarattığı uzamda zamanın ve biçimin arka sokaklarında yokuşları tırmanarak ve topuklarını kırarak pabuçlarımın böyle bir maceraya sürükledim kendimi. Peşinen söylemeliyim ki onun göksel sözcüklerinin gölgesinde dinlenmeyi umut eden yanılır. Aksine her şeyi harekete geçiren bir dinamiği vardır bu şiirlerin, adeta okumaz izlersiniz. Şiirin içinden taşan bir okur mütereddit bir kafeste uçmayı öğreniyor şairinden. Kafes kırılır ve okur yazmak ister. İşte öğrenmiştir uçmayı. Her şey böyle başlar. Ey okur elinde tuttuğun bir büyüdür. Usulca sayfaları çevir, özenle cebinde taşı, yumuşak yastıkların altında sakla ve geçmişle geleceği şu anda hatırla, şiir budur. -Emel İrtem-
"Sadece şiir değildir Levent Karataş'ın şiiri. Aynı zamanda müziktir. Kimi zaman çığlık çığlığa bir arya, kimi zaman dingin bir oda orkestrası, kimi zaman arsız bir rock opera, kimi zaman da doğanın kendi müziğidir. Eğer bu kitabı okuyorsanız, aynı zamanda güzel bir müzikal yolculuk yapıyorsunuz demektir”. -Gökhan Arslan-
Levent Karataş'ın Yeni Şiir Kitabı Son Görüş Yayımlandı
Levent Karataş 80 Kuşağından değil ama, bizim kuşaktan. Başka şiirler ve başka şairlerle şiir yazmaya kıymet veriyor. Bu da şiirini daha kıymetli kılıyor. Şiirini ne zaman okursanız okuyun, sabah oluyor, yeni gün, yeni dünya, yeni renkler, yeni şeyler ve hep yeni şiirler. Duyarak okumak isteyenler için.
-Haydar Ergülen-
Çoğunluk, manzumesinin frigorifik odasına uğramadan uyuyup kalır. Azınlık, Son Görüş’te bu aynalıkların farkına vararak uyuyup uyanır. Levent Karataş bunun ayrımını yapanlardan.
-Seyhan Özdamar-
Son Görüş yeni bir tür metafizik öneriyor bize; Dua ile başlıyor kitap Diriliş ile bitiyor. Bu yeni metafizik, zihnin, çağrışımın tüm halleriyle dünya arasındaki bakışımın sınırlarını bulanıklaştırıyor. Aşkın ama o oranda opak bir metafizik. Neruda bir dizesinde işaret etmişti; “Gelincikler bürünmüş Metafizik”... Levent Karataş’ın şair bakışı; nesnede ve dünyada gezdirdiği bakışları yeni zaman ve zamanın halleriyle hemhal bir metafiziği keşfe çağırıyor bizi.
- B. Bayrıl-
"Son Görüş'ü okurken sesimin tonu benden bağımsız dalgalandı. "Yazılacak dil kalmamış" diyen şair, kendinin kalıntılarını sözcüklere yüklemekle kalmıyor, bir de sözcükleri porteye oktavına uygun diziyor. Müziğin sonunda kuş olup Son Görüş'e düş'en şair, okuruna bu düş'üşün performansını yaşatıyor.
-İsahag Uygar Eskiciyan-
"Görüntünün ve görmenin olanaklarından bireysel çağrışıma, şimdinin verileriyle durmaksızın yeniden oluşan anıları sahiplenmeye, başkalarının hayatlarının yüzeylerinden şiirin derin anlatısına varan ve benliği öteki ile buluşturan bir yazma/okuma deneyimi Son Görüş.”
-Nilay Özer-
İki kanadı var rüyalarının: biri nesre meyyal; diğeri şiire tutkun; işte böyle uçuyor hâtıraların sesle yüklü göklerinde. Dünyanın sözle yakılmış eski şafaklarını dinliyor; iyiliğin patikalarını yürüyor üstü başı harf ve arkadaşlık. Ve orada zaman, çocukluğun, gençliğin nesneleri arasında parıldıyor.
“Son Görüş” için hâfıza yeniden çiçekleniyor; dil, zamana dokunup şiiri beklediğimiz boşluğa, içimize yerleşiyor. İçeriden çözülüp gelen bir iyilik alfabesiyle yazılanlar, kağıdın üzerinde okunmayı bekliyor, “Son Görüş”te. Yani insan kalabilenler, kendini okusun diye bu şiirler.
-Şeref Bilsel-
Her şiir aynı zamanda şairinin zihin haritasıdır. Sıkı şairin aklının kıvrımlarında dolaşmayı peşinen kabul eden okuru muhteşem bir macera beklemektedir. Yıllarca Levent Karataş şiirinin yarattığı uzamda zamanın ve biçimin arka sokaklarında yokuşları tırmanarak ve topuklarını kırarak pabuçlarımın böyle bir maceraya sürükledim kendimi. Peşinen söylemeliyim ki onun göksel sözcüklerinin gölgesinde dinlenmeyi umut eden yanılır. Aksine her şeyi harekete geçiren bir dinamiği vardır bu şiirlerin, adeta okumaz izlersiniz. Şiirin içinden taşan bir okur mütereddit bir kafeste uçmayı öğreniyor şairinden. Kafes kırılır ve okur yazmak ister. İşte öğrenmiştir uçmayı. Her şey böyle başlar. Ey okur elinde tuttuğun bir büyüdür. Usulca sayfaları çevir, özenle cebinde taşı, yumuşak yastıkların altında sakla ve geçmişle geleceği şu anda hatırla, şiir budur.
-Emel İrtem-
"Sadece şiir değildir Levent Karataş'ın şiiri. Aynı zamanda müziktir. Kimi zaman çığlık çığlığa bir arya, kimi zaman dingin bir oda orkestrası, kimi zaman arsız bir rock opera, kimi zaman da doğanın kendi müziğidir. Eğer bu kitabı okuyorsanız, aynı zamanda güzel bir müzikal yolculuk yapıyorsunuz demektir”.
-Gökhan Arslan-